Sayfa 2/6 İlkİlk 1234 ... SonSon
56 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Saç oluşumu,beslenme ,tropikal solüsyonlar ,bitkisel ve DHT engelleyiciler v.s...

  1. #11
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    18.12.2018
    Mesajlar
    360
    Alıntı jimmy23 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Öncelikle yaptığınız beslenmenin gayet mantıklı olduğunu düşünüyorum.Bu sayede saç için olumsuz durumların oluşması için gerekli alt yapıyı yapmışsın.Şunu söylemeliyim ki yapacağın beslenme saç dökülmesini tamamen durdurmaz sadece mücadeleye 1-0lık küçük bir farkla başlamana sebep olur.Şartlar ne olursa olsun devam etmeni tavsiye ederim.

    Gelelim hazırladığın solüsyona ,gayet başarılı görüyorum taşıyıcı yağ ve esansiyel yağları çok güzel harmanlamışsın.ama bir tedavinin başarılı olması için bir kaç tavsiyem olacak.
    1-Öncelikle yaptığın oranlar göre ml Biberiye yağı ekle ki DHT daha kolay inhibe olsun.
    2-Hangi solüsyonu deneyeceksen dene ama öncelikle dermastamp veya dermaroller kullan ki hazırladığın karışımın büyük bir kısmı deri altına nüfus etsin ve görevlerini yapsın.
    3-Haftada 2-3 kere kullanıyor ise gece yatmadan önce uygula ve sabah kalktığında yıka ki etki süresi daha uzun olsun.
    4-jojoba ve çay ağacı yağı ile hem dht hemde mantar olşumunu önlersin.Nane ile kan akışını hızlandırırsın.Hint yağı ile pgd2 ile mücadele edersin
    5-Diyetine organik elma sirkesini eklemeni öneriyorum.İçerisindeki vitamin ve mineraller hem besleyici hemde sabum oluşumunu engellersin.
    pgd2 nin en büyük savaşcısıdır hint yağı.magnezyum ilede kalsifikasyonu önler ve kan akışına yardımcı olursun.
    Örnek olarakta;sabah kalkıp saçını biraz ıslat veya akşam.Sonrasında 1-1 oranında organik elma sirkesi ve saf su yada şişe su ile karıştır.saçı ıslattıktan sonra kafana bir fıs fıs yardımı ile yada direkt olarak uygula ve parmaklarınla deri ile nufus etmesini sağla.10 dk bekle ve dalin yada organik bir şampuanla kafanı yıka.Şampuan tercihim OGX biotin,avalon biotin şampuanları olabilir.Ayrıca akşam yemeğinden saat sonra yada yarmaya yakın yeşilçay için içebildiğin kadar elma sirkesi ekle ve iç.Bu hem alkali oluşumuna yardım eder,dht ve bağırsaklar için faydalı olacaktır.
    6-akşamlarıda kabak çekirdeği ağırlıklı çerez yemeye devam etmelisin.Kavrulmamış olursa daha iyi olacaktır.

    yağların özelliklerine gelince bazı yağlar distilasyon bazı yağlar soğuk press ile elde edilmektedir.Mesela kabak çekirdeği soğuk sıkım olmalı.ama en önemlisi organik olması çünki piyasada sıvı yağ ile karıştırılan ürünler görüyorum.Marka konusuna gelince organik mağazalardan almanı öneriyorum nuka,happ moment gibi markalara güvenebilirsin.Hatta daha ileri gidip kendi bitkisel yağını evde kendin yapabilirsin internette sayısızca tarif var.

    Ufak dozda finasterid kullanmak istiyorsan.birçok arkadaşın tecrübe ettiği elseve ve garnierin temizlik losyonlarını kullanabilirsin.Tek tapacağın şey eczaneden 30 tl ye proscar alıp losyonlarla karıştırmak olabilir.Dutasterid de kullanabilirisin ama 5 mg lık proscar tablet maliyet acısından daha iyi olabilir.Dutasterid de 5 alfa redüzktazın iki fazındada çalışıyor bu konuda tercih senin.hazırlayacağı karışım için bir formül vereceğim onu kullan.


    Hazırlayacağı karışımın yüzdesi % = 100*(katacağın ilacın gram cinsinden miktarı / hazılayacağı solüsyon miktarı mililitre cinsinden)
    örnek karışım %0,15 lik ve toplamda 50 ml hazırlayacaksan (her bir hap 5 mg) ;
    0,15=100*(x/50) x=0,075 gr yani 1 gr 1000 mg ise 0,075 gr 75 mg eder ve 75/5 =15 tane 5 mg lık hap atmalısın.

    Bilimsem araştırmalar % 0,1-0,2 olarak hazırlanan karışımların yeterli olacağını söylüyor.Bende hesabı ikisinin ortası yaptım kafan karışmasın diye.Yalnız kullanıcılar bu solüsyonun ilç 3 ay dermaroller ile günce iki defa (herbiri 1 ml) kullanılmasını olarak öneriyor.sonrasında günde bir kullanabilirsin.
    Hocam bu cevap aklımdaki soruların çok büyük çoğunluğunu inhibe etti gerçekten çok sağolun , sizden öğrenmem çok iyi oldu gerçekten aydır şu losyona kafamı takmıştım evet diyet konusunda haklısınız devam edceğim sağlıklı bir ortam hazırlıyor kesinlikle , Hocam biberiye eklemeyi düşündüm en etkili topikal dht baskılayıcılardan birisi olduğunu okumuştum ama şimdi jojobayı çıkartıp bunu eklemeye karar verdim masraf açısından, bu arada dermastamp konusunda şöyle birşey okudum bu karışımda nane yağı olduğu için 12 saat aralıklı iğneleyin diyordu deriyi irrite etme ihitmaline karşı sizce bu doğru mu ? Dermastamp saç derisi için en ideal mm kaç olmalı ?

    Karışım saçımı jöleli yağlımsı aşırı değişik yapıyor genelde duştan önce 1 saat bekletiyorum , bir gün gecede bırakayım dediğiniz gibi, ama yıkamadan sonra baya güzel duruyor tabi

    Yeşil çayı uykumu kaçırmasın diye sabah kahvaltıda içiyorum , ayrıca kendime ev sirkesi hazırladım yeni tamamlandı dediğiniz gibi onuda kullanacağım Kaç ml su içerisine kaç kaşık elma sirkesi atmamı önerirsiniz ? , onun dışında enginar sirkesi alıyorum günde 1 tatlı kaşığı oda ev olduğu iddia ediliyor üründe doğal olduğu yazılmış ev sirkesini tamda sizin dediğiniz amaçla kullanacaktım bunu belirtmeniz çok iyi oldu gerçekten , topikal tedavi yanında oral olarakta omega 3 , bununda pgd2 inhibitörü olduğu söyleniyor birde topikal finasa yan etki ihtimaline karşı çinko düşünüyoırum çinokda östrojenle alakalıydı sanırım ama yan etkiye karşı tavsiye eden bir youtuber vardı o önerdi , belki bunlar işe yararda dökülmeyi durdurmayı başarabilirsem ileride biotin

    Bunu gerçekten anlamadığım için soruyorum kusura bakmayın saçma gelebilir , Hocam 0,15 karışıma geleyim anladığım kadarıyla , 75 gr finasteridii garnier tonik çözücüyle mi kullanayım 75 gr için 50 ml çözücü olarak mı? ? Birde bunlar direkt alkol bazlı saç toniğin içinde tam çözünür mü ? Sizin tavsiye edeceğiniz daha etkilii bir çözüm yöntemi varsa onuda uygulayabilirim ? Direkt alkol pg gibi ,Kaynatmaya vs gerek var mı ? Ben şöyle düşünmüştüm hani bu kaç mg etki edceğini hesaplayamadığımdan , 30 tane tüp aldım bunlar için 1 hapı ezip tüp içine 200 mg fin için 3-4 ml çözücü koyup 30 tüpü doldurup günlük saça uygulamak , bu tarz elseve içine attığımda tam eşit dağılıyor mu ? yoksa dediğim gibi yapsam daha garanti olur mu scalpa gidecek etken miktarı açısından ? Böyle düşük doz bir topikal losyondan yan etki görebilir miyim sizce ? sistematik yan etki yada kalıcı vs , topikalde kana daha az karıştığını okumuştum.Yarın bir endokrinolojiyle bu kalıcı yan etki durumunu konuşacağım ,Başlamadan önce serum dht ve testomu ölçtürdüm süreç içerisinde 2.ci ayda tekrar ölçtürüp sonuçlarıda paylaşacağım ayrıyetten.
    Günlük rutin


    -Aszix 30 ml ( 7 ml etil 23 ml distile su , 1200 mg asprin suda çözülür , zinco 2 tane , 4 medicago p5p , bunları süzüyorum en son olarak , ) , naneyağı 1 ml
    -Keto-azelderm krem sabah akşam şakaklara losyonlamadan 15 dakika önce
    -Haftada en az 1 defa derma pen , bazen 2 1,5 mm hafif kanlanana kadar

    -Bir zamanlar günlük şimdi keyfi rutin -


    1 fincan yeşil çay
    1 kaşık ev sirkesi
    1 diş siyah sarımsak , 2-3 günde bir

    Düzenli ev turşusu tüketimi - keyfi

  2. #12
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.05.2019
    Mesajlar
    27
    Alıntı sacımcık Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hocam bu cevap aklımdaki soruların çok büyük çoğunluğunu inhibe etti gerçekten çok sağolun , sizden öğrenmem çok iyi oldu gerçekten aydır şu losyona kafamı takmıştım evet diyet konusunda haklısınız devam edceğim sağlıklı bir ortam hazırlıyor kesinlikle , Hocam biberiye eklemeyi düşündüm en etkili topikal dht baskılayıcılardan birisi olduğunu okumuştum ama şimdi jojobayı çıkartıp bunu eklemeye karar verdim masraf açısından, bu arada dermastamp konusunda şöyle birşey okudum bu karışımda nane yağı olduğu için 12 saat aralıklı iğneleyin diyordu deriyi irrite etme ihitmaline karşı sizce bu doğru mu ? Dermastamp saç derisi için en ideal mm kaç olmalı ?

    Karışım saçımı jöleli yağlımsı aşırı değişik yapıyor genelde duştan önce 1 saat bekletiyorum , bir gün gecede bırakayım dediğiniz gibi, ama yıkamadan sonra baya güzel duruyor tabi

    Yeşil çayı uykumu kaçırmasın diye sabah kahvaltıda içiyorum , ayrıca kendime ev sirkesi hazırladım yeni tamamlandı dediğiniz gibi onuda kullanacağım Kaç ml su içerisine kaç kaşık elma sirkesi atmamı önerirsiniz ? , onun dışında enginar sirkesi alıyorum günde 1 tatlı kaşığı oda ev olduğu iddia ediliyor üründe doğal olduğu yazılmış ev sirkesini tamda sizin dediğiniz amaçla kullanacaktım bunu belirtmeniz çok iyi oldu gerçekten , topikal tedavi yanında oral olarakta omega 3 , bununda pgd2 inhibitörü olduğu söyleniyor birde topikal finasa yan etki ihtimaline karşı çinko düşünüyoırum çinokda östrojenle alakalıydı sanırım ama yan etkiye karşı tavsiye eden bir youtuber vardı o önerdi , belki bunlar işe yararda dökülmeyi durdurmayı başarabilirsem ileride biotin

    Bunu gerçekten anlamadığım için soruyorum kusura bakmayın saçma gelebilir , Hocam 0,15 karışıma geleyim anladığım kadarıyla , 75 gr finasteridii garnier tonik çözücüyle mi kullanayım 75 gr için 50 ml çözücü olarak mı? ? Birde bunlar direkt alkol bazlı saç toniğin içinde tam çözünür mü ? Sizin tavsiye edeceğiniz daha etkilii bir çözüm yöntemi varsa onuda uygulayabilirim ? Direkt alkol pg gibi ,Kaynatmaya vs gerek var mı ? Ben şöyle düşünmüştüm hani bu kaç mg etki edceğini hesaplayamadığımdan , 30 tane tüp aldım bunlar için 1 hapı ezip tüp içine 200 mg fin için 3-4 ml çözücü koyup 30 tüpü doldurup günlük saça uygulamak , bu tarz elseve içine attığımda tam eşit dağılıyor mu ? yoksa dediğim gibi yapsam daha garanti olur mu scalpa gidecek etken miktarı açısından ? Böyle düşük doz bir topikal losyondan yan etki görebilir miyim sizce ? sistematik yan etki yada kalıcı vs , topikalde kana daha az karıştığını okumuştum.Yarın bir endokrinolojiyle bu kalıcı yan etki durumunu konuşacağım ,Başlamadan önce serum dht ve testomu ölçtürdüm süreç içerisinde 2.ci ayda tekrar ölçtürüp sonuçlarıda paylaşacağım ayrıyetten.
    Nane yağı yoğun olarak kullanılırsa dediğiniz etkiyi yapacaktır ama sizin karışımdaki yüzde çok fazla etki etmeyecektir.Yeşil çay aç karnına ve içerisinde 1 çorba kaşığı sirke atarsın.Tropikal için garnier'in içinde çinko olduğunu biliyorum çözücü olarak onu kullan.biotin olarak bende takviye gıda almalıyım ve şu an araştırıyorum birçok firma var ama medobiokomplex E-60 diye bir marka buldum alıp kullanacağım.

    Finasterid konusuna gelince,tropikal uygulamalarda yan etki minimize oluyor kormadan kullan.Çözünme konusunda

    Alkol birçok üründe kurutma işlemini hızlandırmak için kullanılır. Bu, alkollerin kafa derinizden hızla buharlaştığı anlamına gelir.Ne yazık ki, alkol bazen kafa derisi sebum da dahil olmak üzere başka şeyler de getirebilir. Bu, yönetilemeyen kuru, kırılgan saçlara yol açabilir. Buna ek olarak, bu kafa derinizi kurutabilir.Dökülme, saç derisinin nem seviyesi düşük olduğunda meydana gelir. Bu, doğal kafa derisi sebum yokluğunda olur ve bu kaşıntı ve kızarıklığa neden olabilir.Saç derisine alkol uygulanmasıyla ilişkili kuruluk ve pullanma sonucu tahriş meydana gelebilir.

    Alkol, yumuşak özellikleriyle tam olarak bilinmemektedir. Bunun yerine, alkolün deriden ve saç derisinden nemi çıkardığı bilinmektedir ve bu tahrişe neden olabilir. Bu tahriş yanma, karıncalanma , kaşıntı ve zonklamayı içerir.
    Eh, tüm alkoller eşit yaratılmaz.

    Saç ürünlerinde iki farklı alkol kategorisi vardır
    Kısa Zincirli Alkoller
    Alkolleri düşündüğünüzde, düşünmeniz en olası tür budur. Bu tür alkoller arasında etanol , SD alkol (ve varyantları) ve izopropil alkol bulunur.Bunların hepsi küçük (kimyasal yapı bakımından) küçük ve su içinde hafif karışabilen (karışabilen) alkollerdir. Dolayısı ile iyi bir çözücü rolü üstlenir ve homojen bir görüntü verir.Bu alkoller saça uygulandığında bu tür ürünlerin kurutma işlemini hızlandırmak için saç ürünlerine eklenir.Ne yazık ki, bu saç kıllarını kuru ve hasarlı bırakabilir (yağ alkolle birlikte buharlaşırken). Kurutma ayrıca kafa derisine yayılabilir ve kafa derisini kuru, kaşıntılı cilt lekeleriyle bırakabilir
    Yağ Alkolleri
    Kısa zincirli alkollerin aksine (zincir başına sadece 1-3 karbon molekülü içeren), yağlı alkoller uzun zincirli alkollerdir ve 4-26 karbonlu herhangi bir yerde bulunurlar. Bu tür alkollerin birkaç örneği, loril alkol, setil alkol ve stearil alkolü içerir.Yağlı alkoller, büyük ölçüde sebze ve doğal olarak hayvansal yağlar gibi doğal kaynaklardan elde edilir. Bununla birlikte, bitkisel yağlar daha büyük zincir uzunluklarında bir değişiklik sağladıkları için tercih edilen kaynaktır.Karbon moleküllerinden bahsederken, daha fazla molekülün daha yağlı bir madde anlamına geldiğini anlamak önemlidir. Bu nedenle, yağlı alkoller, saç ürünlerinde yumuşatıcılar olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır.Bu, saç şaftına nüfuz edip nemlendirdikleri anlamına gelir ve bu da kilitlerinizi yumuşak ve yönetilebilir bırakır.

    Eğer kısa zincirli bir alkol kaynağı kullanıyorsan içine gliserin koymanı tavsiye ederim.5-10 ml (50-60 ml bir tropikal çözelti için).75 gr değil 75 miligram ona dikkat et.50 ml garnierin içerisine 15 tane proscar(finasterid kaynağı) taplet at ve karıştır.Kullanım öncesi şişe dibinde tortu varsa onu kullanım öncesi iyice çalkala ve kullan hiçbir sorun teşkil etmez bu şekilde.Ve içerisinde5-10 ml gliserin (yada ppg) koyabilirsin bu hem alkolün etkisini azaltacak hemde çözeltinin daha iyi nüfus etmesini sağlayacaktır.Çözeltiyi hazırlarken herhangi bir kimyasal işleme gerek yok.

  3. #13
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.05.2019
    Mesajlar
    27
    Saç dökülmesinin sebeplerinden biri de kendi yaşam döngüsüdür. Belirli aralıklarda saçlar dökülür ancak 3 ay dinlenen saç kökü tekrar saç çıkarır. Bu saçın kendini yenilemek için yaptığı gerekli bir döngüdür.

    Saçın üç yaşam evresi bulunur:

    Anajen – Bu dönem iki ile 6 yıl sürer. Saç bu dönemde aktif olarak uzar.


    Katajen – Bu dönem bir ya da iki hafta sürer. Bu süreçte saçı ‘’yapan’’ dermal papilla hücresi kökten ayrılır. Bu kök, yeni anajen fazına girerken dökülecektir ancak bu dönemde dermal papilla saçlı derinin altında kalır.

    Telojen – Bu dönem iki ya da dört ay sürer. Bu süreçte saç ‘’hasat’’ zamanı yaşar; uzamaz ancak incelmemiş ya da tamamıyla dökülmemiştir; sadece, tam anlamıyla dinleniyordur.

    Bu döngü tamamlandığında dermal papilla hücresi tekrar saçlı derinin yüzeyine yaklaşarak eski telin dökülmesini, yeni bir saç telinin oluşarak anajen fazda uzamasını ve kaldığı yerden yaşam döngüsüne devam etmesini sağlar.

    Araştırmalar, saçın en çok Eylül ve Ekim ayında döküldüğünü gösteriyor. Bunun nedeni, saçların Temmuz’da telojen fazına girmesi. Bundan yaklaşık 100 gün sonra yani Sonbahar’da da yeni saç yapımına başlayan dermal papilla eski saç tellerinin dökülmesine vesile olur. Saçın telojen faza yazın ortasında girmesini ise bilim insanları bir kaç sebebe bağlıyorlar. Yaz boyunca güneşten saç evrimini hızlandırıyor ve yaz sonunda hızlı yenilenme süreci başlıyor. Diğer sebep ise iklim ve toprak mevsimsel değişikliğe uğrayınca sebze meyvelerdeki vitamin ve asit baz dengesini değiştiriyorlar. Vücut bu değişikliklere alışana kadar saça ihtiyacı olan Çinko vitamin ve bazı amino asitlerin eksikliğini yaşıyor

    Saçımıza her yıl Ağustosta vitamin mineral desteği verirsek sonbaharda dökülme daha minimal seyreder..

    Bu dönemsel dökülmenin ardından yeni saçlarınız uzamaya başlar.

  4. #14
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    18.12.2018
    Mesajlar
    360
    Alıntı jimmy23 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Nane yağı yoğun olarak kullanılırsa dediğiniz etkiyi yapacaktır ama sizin karışımdaki yüzde çok fazla etki etmeyecektir.Yeşil çay aç karnına ve içerisinde 1 çorba kaşığı sirke atarsın.Tropikal için garnier'in içinde çinko olduğunu biliyorum çözücü olarak onu kullan.biotin olarak bende takviye gıda almalıyım ve şu an araştırıyorum birçok firma var ama medobiokomplex E-60 diye bir marka buldum alıp kullanacağım.

    Finasterid konusuna gelince,tropikal uygulamalarda yan etki minimize oluyor kormadan kullan.Çözünme konusunda

    Alkol birçok üründe kurutma işlemini hızlandırmak için kullanılır. Bu, alkollerin kafa derinizden hızla buharlaştığı anlamına gelir.Ne yazık ki, alkol bazen kafa derisi sebum da dahil olmak üzere başka şeyler de getirebilir. Bu, yönetilemeyen kuru, kırılgan saçlara yol açabilir. Buna ek olarak, bu kafa derinizi kurutabilir.Dökülme, saç derisinin nem seviyesi düşük olduğunda meydana gelir. Bu, doğal kafa derisi sebum yokluğunda olur ve bu kaşıntı ve kızarıklığa neden olabilir.Saç derisine alkol uygulanmasıyla ilişkili kuruluk ve pullanma sonucu tahriş meydana gelebilir.

    Alkol, yumuşak özellikleriyle tam olarak bilinmemektedir. Bunun yerine, alkolün deriden ve saç derisinden nemi çıkardığı bilinmektedir ve bu tahrişe neden olabilir. Bu tahriş yanma, karıncalanma , kaşıntı ve zonklamayı içerir.
    Eh, tüm alkoller eşit yaratılmaz.

    Saç ürünlerinde iki farklı alkol kategorisi vardır
    Kısa Zincirli Alkoller
    Alkolleri düşündüğünüzde, düşünmeniz en olası tür budur. Bu tür alkoller arasında etanol , SD alkol (ve varyantları) ve izopropil alkol bulunur.Bunların hepsi küçük (kimyasal yapı bakımından) küçük ve su içinde hafif karışabilen (karışabilen) alkollerdir. Dolayısı ile iyi bir çözücü rolü üstlenir ve homojen bir görüntü verir.Bu alkoller saça uygulandığında bu tür ürünlerin kurutma işlemini hızlandırmak için saç ürünlerine eklenir.Ne yazık ki, bu saç kıllarını kuru ve hasarlı bırakabilir (yağ alkolle birlikte buharlaşırken). Kurutma ayrıca kafa derisine yayılabilir ve kafa derisini kuru, kaşıntılı cilt lekeleriyle bırakabilir
    Yağ Alkolleri
    Kısa zincirli alkollerin aksine (zincir başına sadece 1-3 karbon molekülü içeren), yağlı alkoller uzun zincirli alkollerdir ve 4-26 karbonlu herhangi bir yerde bulunurlar. Bu tür alkollerin birkaç örneği, loril alkol, setil alkol ve stearil alkolü içerir.Yağlı alkoller, büyük ölçüde sebze ve doğal olarak hayvansal yağlar gibi doğal kaynaklardan elde edilir. Bununla birlikte, bitkisel yağlar daha büyük zincir uzunluklarında bir değişiklik sağladıkları için tercih edilen kaynaktır.Karbon moleküllerinden bahsederken, daha fazla molekülün daha yağlı bir madde anlamına geldiğini anlamak önemlidir. Bu nedenle, yağlı alkoller, saç ürünlerinde yumuşatıcılar olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır.Bu, saç şaftına nüfuz edip nemlendirdikleri anlamına gelir ve bu da kilitlerinizi yumuşak ve yönetilebilir bırakır.

    Eğer kısa zincirli bir alkol kaynağı kullanıyorsan içine gliserin koymanı tavsiye ederim.5-10 ml (50-60 ml bir tropikal çözelti için).75 gr değil 75 miligram ona dikkat et.50 ml garnierin içerisine 15 tane proscar(finasterid kaynağı) taplet at ve karıştır.Kullanım öncesi şişe dibinde tortu varsa onu kullanım öncesi iyice çalkala ve kullan hiçbir sorun teşkil etmez bu şekilde.Ve içerisinde5-10 ml gliserin (yada ppg) koyabilirsin bu hem alkolün etkisini azaltacak hemde çözeltinin daha iyi nüfus etmesini sağlayacaktır.Çözeltiyi hazırlarken herhangi bir kimyasal işleme gerek yok.
    Tamamdır hocam sağolun ilginiz için dedikleriniz uygulayacağım sonuçları paylaşırım.bir sorunla karşılaşırsam size özelden yazarım müsait olursanız tabi teşekkürler bu bilgiler için
    Günlük rutin


    -Aszix 30 ml ( 7 ml etil 23 ml distile su , 1200 mg asprin suda çözülür , zinco 2 tane , 4 medicago p5p , bunları süzüyorum en son olarak , ) , naneyağı 1 ml
    -Keto-azelderm krem sabah akşam şakaklara losyonlamadan 15 dakika önce
    -Haftada en az 1 defa derma pen , bazen 2 1,5 mm hafif kanlanana kadar

    -Bir zamanlar günlük şimdi keyfi rutin -


    1 fincan yeşil çay
    1 kaşık ev sirkesi
    1 diş siyah sarımsak , 2-3 günde bir

    Düzenli ev turşusu tüketimi - keyfi

  5. #15
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.05.2019
    Mesajlar
    27
    Tabiki her zaman bildiklerimi paylaşırım.sonuçlarınızı bende merak ediyorum.

  6. #16
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    06.04.2019
    Mesajlar
    40
    Merhabalar ,hocam bir şey sormak istiyorum. Bize yıllarca soğuk su metabolizmayı hızlandırıyor ama sıcak su ise yavaşlattığını söylediler. fakat sıcak su ve sıcak havalar damarları genişletiyor ama bize soğuk su ile kafanızı yıkayın dökülme daha az olur dendi. Fakat soğuk su ve soğuk havalar kanı pıhtılaştırıyor diye öğrendim. Sıcak su damarları genişletiyorsa neden sıcak su ile yıkanmıyoruz ? hem metabolizma hızlanıyor hem de damarlar genişlendiği için daha çok kan saçlarımıza ulaşıyor ( bunu sadece saçla ilgili daha bilgili olduğunuz için yazdım yorumum hakkında değerli yorumunuzu bekliyorum. )

  7. #17
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.05.2019
    Mesajlar
    27
    Slayer hocam,

    Sağlıklı saç derisi için soğuk suyun faydaları.

    Daha sağlıklı bir cilt ve saç güzelliğiniz için ufak bir tercih değişikliğine ne dersiniz? Üstelik ne ilave bir işleme, ne de onlarca lirayı harcamaya gerek kalmadan! Sadece soğuk suyla yıkanarak gençliğimizi sürekli koruyabiliriz.
    Hem cildimiz, hem de saçlarımız Sebum denilen bir tabakayla kaplıdır. Bu tabakanın içerdiği doğal yağ tabakası sayesinde, cildimizde ve saçlarımızda, korunma ve kayganlık da sağlanmış oluyor. Banyo yaparken kullandığımız sıcak su yüzünden bu değerli sebum tabakası kuruyabiliyor. Bu sebeple cildimiz de daha kuru oluyor ve saçlarımız kırılma ve dökülmelere karşı daha da hassaslaşıyor. Ayrıca, sıcak suyla yıkandıktan hemen sonra banyodan çıkmamız, cildimizdeki gözeneklerde hızla tıkanıklıklara yol açıyor.
    Soğuk su ile yıkanmak saçlarımızın daha parlak görünmesine ve cildimizin daha sağlıklı olmasına imkan sağlar. Bu arada, soğuk duş almak bilinen en temel “yaşlanma önleyici” sırlardan biridir. Soğuk su, cildin daha sıkı ve daha elastik olmasına yardımıcı oluyor. Elbette daha canlı ve ışıltılı görünmesine…
    Hem biliyor musunuz; bu sayede güçlenen saçlar kolayca kırılmıyor ve dökülmüyor. Eğer saç dökülmesi problemi yaşıyorsanız, kayıplarınızı azaltmanın bir yolu da soğuk su ile yıkanmak.
    1- Soğuk Su Sayesinde Saçın Üst Tabakası Güçleniyor.
    Saçlarım hemen yağlanıyor diyenler, dikkat! Şampuan ve saç kremi kullandıktan sonra saçlarımızı soğuk suyla durulamak son derece faydalı. Hem saçın üst tabakasını güçlendirmiş, hem de yağlanmayı engellemiş oluyoruz.
    Nasıl mı? Soğuk su, saçlarımızda bulunan üst tabakanın kapalı kalmasına yardımcı oluyor. Bu sayede saçlarımız güçleniyor. Tarama sırasında kolayca oluşan saç dökülmeleri ortadan kalkıyor. Ayrıca, dış dünyadaki kirlerin, kafa derisinde birikmesi de önlenmiş oluyor.

    2-Soğuk Su Cildimize de İyi Geliyor.
    Banyo yaptıktan sonra tüm vücudu 2-4 dakika boyunca soğuk suyla yıkamak cildinizin gençleşmesini sağlar. Ciltteki gözenekleri açtıktan sonra daha soğuk suyla yıkamak, bir nevi doğal mühür etkisi yaratıyor. Soğuk suyla sıkılaşmış olan gözenekler, daha sonra dış dünyadan gelen kir ve benzeri etkiler yüzünden tıkanmıyor ve sivilce sorunu da doğal olarak azalmış oluyor. Ayrıca, ciltteki yağ üretimi de soğuk suyla yıkandığınız için, bir süreliğine erteleniyor.

    Soğuk su aynı zamanda bir detoks! Toksinleri ve kirleri sıkıştırarak vücuttan dışarı atıyor.

    3-Saçlarınızı fön makinesiyle, ılık hava veren en düşük seviyede kurutun.
    Soğuk su ile yıkanan saçlar daha parlak ve ışıltılı görünür. Aynı mantık soğuk hava ile kurutulan saçlar için de geçerlidir. Zaten fön makinelerinde bulunan düşük ısı ayarı da bu amaç için konulmuş.
    Eğer soğuk suyla yıkanmanın düşüncesi bile sizin tepeden tırnağa donmanıza sebep olduysa, biraz da sıcak suyun faydalarına değineyim. Saçlarımıza sürdüğümüz jöle, köpük vb. kimyasallar sıcak suyla şampuanlandığında, çok daha etkili bir biçimde temizlenecektir. Ayrıca, sıcak suyun saçın üst tabakasında yaptığı açıcı etki sayesinde (soğuk suyun etkisinin tam tersi) saç kremi çok daha derine işleyecek ve böylece daha saçlar daha yumuşak olacaktır.

  8. #18
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    06.04.2019
    Mesajlar
    40
    Hocam öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim ama soğuk ile 6.ay boyunca duş aldım fakat ne dökülmem azaldı nede her hangi olumlu bir şey oldu. Yani bileceğiniz soğuk su pek işe yaramadı ama " https://www.youtube.com/watch?v=uAoy9MdF384&t=34s " bu dayımızın saçı,yaşı geçtiği halde, hâla saçı var. saçının dökülmemesinin büyük sebeplerinden birise ise, sıcak su ile yıkadığı için diyor. Bana da mantıklı geldi çünkü sıcak su damarları genişletiyor ve saç daha çok besleniyor. Sizce dayının saçları genetik mi yoksa gerçekten haklı mı ?

  9. #19
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    29.03.2019
    Mesajlar
    648
    Arkadaşlar bence ilk olarak şunu idrak etmek lazım bazı meseleleri ele alırken, saç dökülmesi elbet birkaç ayağı olan bir mesele. Fakat en etkili olan ayağı, genetik yatkınlık. Bu amcanın saç konusundaki genetiği kötü olsaydı, isterse kafayı haşlayarak saç yıkasın, yine de o saçlar giderdi. Elbet bir miktar faydası oluyor olabilir, ama bu kadar gür saçların ana sebebi olabileceğini düşünmüyorum.

  10. #20
    Alıntı slaryer5 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hocam öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim ama soğuk ile 6.ay boyunca duş aldım fakat ne dökülmem azaldı nede her hangi olumlu bir şey oldu. Yani bileceğiniz soğuk su pek işe yaramadı ama " https://www.youtube.com/watch?v=uAoy9MdF384&t=34s " bu dayımızın saçı,yaşı geçtiği halde, hâla saçı var. saçının dökülmemesinin büyük sebeplerinden birise ise, sıcak su ile yıkadığı için diyor. Bana da mantıklı geldi çünkü sıcak su damarları genişletiyor ve saç daha çok besleniyor. Sizce dayının saçları genetik mi yoksa gerçekten haklı mı ?
    O adamın bilimsel bildiği hiç bir şey yo tam bir tırt diğer videolarına bakın anlarsınız.

Sayfa 2/6 İlkİlk 1234 ... SonSon

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •