3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Chlorella,Spirulina,Buğday Çimi

  1. #1
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243

    Chlorella,Spirulina,Buğday Çimi

    Arkadaşlar çörek otuyla beraber bu üç gıdayı hayatımıza sokabilirsek Allah'ın izniyle bir çok hastalıktan kurtulacağımız gibi bu saç dökülmesi ve beyazlaması illetinden de kurtulmamız mümkün diye düşünüyorum,ayrıca Miracle üstadın hayatında şimdilik ikisi var (chlorella ve çörek otu)darısı bizlere.

    Chlorella.

    Yeşil algler grubunda yer alırlar. 2 - 8 mikrometre boyutundadırlar. Küre ya da elips biçimindedirler. Tatlı su yosunları da denir. Klorofil taşıdıkları ve fotosentez yaptıklarından bitkilere çok miktarda benzerler. Yani büyümekte olan türlerinde protein oluşur. Yaşlandıkça karbonhidrat ve yağ üretimleri artar. Bu nedenle besin değeri vardır.
    Chlorella tek hücreli, yeşil bir tatlı su yosunudur. Fosil kalıntılarının gösterdiğine göre 2,5 milyar yıldır genetik yapısı hiç değişmeyen ender bir canlı türüdür. Chlorella'nın tek hücreli yapısı; onun eşsiz türünün ve vitamin, protein, mineral, amino asitler, nükleik asitler (RNA, DNA), temel yağ asitleri, enzimler ve karotenoidlerin yoğun bir kaynağı olmasına büyük bir avantaj sağlamaktadır. Chlorella bu besinleri saf, katkısız ve doğal olarak mükemmel bir denge içerisinde barındırır ve tek başına bile tam bir besindir. Chlorella, 20'den fazla vitamin ve mineralin yanı sıra bol miktarda doğal beta-karoten'de içermektedir. Chlorella, %50-60 oranında proteinden oluşmakta olup klorofilin doğada bilinen en yüksek oranlı kaynağıdır. Ayrıca demir, iyod, çinko, magnezyum, fosfor ve kalsiyum da içermektedir. Chlorella, sığır karaciğerinin içermekte olduğu B12 vitamininden daha fazlasını içerir.
    Chlorella, hücre seviyesindeki vücut fonksiyonlarının dengeli ve kararlı olmasına yardım eder. Sadece vücudun gereksinim duyduğu besinleri en üst seviyede sağlamakla kalmaz aynı zamanda vücudu zararlı maddelerden de temizler. chlorella bilinen en zengin klorofil kaynaklarındandır. Kolorofil, özellikle sindirim sisteminde kötü koku yaratan bakterileri yok ederek sindirim sistemine yardımcı olur. Ayrıca klorofil hemoglobine çok benzer bir yapıda olup, kan yapımını arttırdığı da düşünülmektedir.
    Chlorella'nın içerisindeki nükleik asitler (RNA ve DNA), bu tek hücreli bitkinin (yosunun) çok hızlı bir şekilde çoğalmasını ve onun kendine özgü hücrelerinin gençleştirilmesini sağlamaktadır. Biz Chlorella'yı vücudumuza aldığımızda bu hızlı hücre yenilenmesinden sorumlu nükleik asitleri de alıyoruz. Chlorella içerisindeki nükleik asitler, vücut enzimleri, protein ve enerji üretimini düzenlemektedirler. Bu nükleik asitler aynı zamanda proteinlerin parçalanarak amino asitlere dönüşmesine de yardım etmektedir. Chlorella'daki bileşiklerin hücreleri çeşitli toksik maddelerin etkilerine karşı detoksifiye ettiği de (arındırdığı) bulunmuştur. Bu etkinin özellikle içeriğindeki enzimler ve aminoasitlerden geldiği düşünülmektedir. Ayrıca araştırmalar göstermiştir ki; Klorella'nın selüloz çeperi sindirim sistemindeki ağır metallere (kurşun, civa, kadmiyum gibi) ve zararlı kimyasal maddelere yapışarak onların vücuttan atılmasını sağlamaktadır

    Spirulina

    sıklıkla "mavi-yeşil alg" olarak da anılan, filamentöz siyanobakteri (Cyanobacteria) cinsidir. Botanik bilimi açısından yosunun bazını oluşturan iğ iplikli siyanobakteriler sınıflandırmasında ele alınır. ITIS tarafından aşağıda isimleri yer alan 16 farklı türü belirlenmiştir:
    Spirulina corakiana
    Spirulina crispum
    Spirulina labyrinthiformis
    Spirulina laxa
    Spirulina laxissima
    Spirulina major
    Spirulina maxima
    Spirulina meneghiniana
    Spirulina nordstedtii
    Spirulina princeps
    Spirulina subsalsa
    Spirulina subtilissima
    Spirulina pacifica
    Spirulina platensis
    Spirulina tenerrima
    Spirulina weissii
    Spirulina, aynı zamanda, yukarıda anılan ve çerçevede isimleri belirtilen 13 farklı türden biri olan Spirulina platensisin (botanikçiler tarafından bu tür için günümüzde daha ziyade Arthrospira platensis tanımı kullanılmaktadır) ticari boyutta geçerli ismidir. Spirulina platensis (Arthrospira platensis), veya kısaca spirulina, bir gıda kaynağı olarak dünyanın pek çok yerinde yetiştirilen bir üründür ve çok zengin bir besin kaynağıdır. Dünyaya yayılması Aztek uygarlığından hareketle olmuştur ve Azteklerin temel besin maddeleri arasında yer almıştır. Bu spirulina türü aynı zamanda flamingo kuşlarının tüylerindeki pembe tonların sebebidir.
    Spirulina bir sağlıklı besin veya şifa maddesi olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’da gözde bir ürün haline gelmiştir. Türkiye’de de giderek daha iyi tanınmakta ve tüketimi yaygınlaşmaktadır. Piyasada genelde kapsül, tablet veya toz şeklinde ve diyet ek malzemesi olarak bulunur.
    Spirulina düşük yağ ve kalorili, kolesterolsüz, bütün temel amino-asitleri içeren bir protein kaynağıdır. Şeker hastalığı ve anemi gibi hastalıklarla mücadelede ve hava kirliliğinin bünye üzerinde yarattığı zayıflatıcı etkilerin önüne geçilmesinde önemli katkılar sağlar. Antioksidan unsurlar içerdiği için, yaşlanmanın yanı sıra, kanser, artirit,katarakt gibi sağlık sorunlarının da temel bir faktörü oldukları düşünülen oksijen bazlı radikal hücrelere karşı da bağışıklık kazandırıcı etkisi bulunmaktadır. Dahası, spirulinada bulunan gamma-linolenik asit yağ birikintilerinin çözülmesine yol açar, kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde yardımcı olur ve kötü kolesterolü düşürür. A.B.D. Ulusal Kanser Enstitüsü (National Cancer Institute) spirulinadaki sulfolipidlerin ayrıca böbrek toksisitesini azaltır ve radyasyon kaynaklı hastalıklarının şiddetini azaltır.
    Spirulinanın insan bünyesi için temel besin kaynağı haline getirilmesinin yaratacağı etkiler üzerinde bilimsel boyutta tartışmalar sürmektedir. Aztekler için spirulina büyük önem taşımış olmakla birlikte, mısırın yanı sıra tüketilmiş bir temel gıda olduğu bilinmektedir. Günümüzde Japonya ve ABD’de bazı Budist tapınaklarında spirulina rahiplere benimsetilen diyetin temelinde yer almaktadır.

    Buğday Çimi

    Alternatif tedavi yöntemlerini kabul eden çoğu doktorun ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi yönünde. Pakistan’daki Hunzakut Prensliği’nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye’de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor
    Ödemiş ile Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ’ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra da mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitapyazan Dr. İlhami Güneral, buğday çiminin etkisini anlatıyor:
    • Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir. Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir.
    • Taze olarak kullanılan buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunur.
    • Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
    • Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi, doğanın en güçlü anti kanseri olan ‘laetril’ içermektedir.
    Buğday çimi suyu özellikle kilo sorunu olan ve diyet yapan kişilerin vücudundaki yağ yakışının hızlanmasına olanak sağlar.
    Buğday şırası (Rejuvelac) nasıl hazırlanır?
    Malzemeler
    • 1 küçük su bardağı buğday tohumu (~150 gr)
    • İçme suyu (2,5 lt)
    Buğday çimi filizlendirme:
    • Çiğ, hiçbir işlem görmemiş- buğday tohumları iyice yıkadıktan sonra derin bir kapta bol içme suyunda ıslatılarak 24 saat bekletilir. Bu süre içinde 2-3 durulama yapılıp su değiştirilerek tohumlardaki besinlerin canlandırma işlemine yardımcı olunur.
    • 24 saat sonra buğday tohumları iyice yıkanır ve süzülerek süzgeçle beraber mutfakta bir kenara konur ve üzerine bir tülbent örtülür.
    • Ara sıra kontrol edilen buğday tohumları kurudukça sudan geçirirlerek süzülür ve yine bir kenara konur.
    • Bu işlem yaklaşık 2 gün boyunca buğday tohumları ince filizler vermeye ve filizler yaklaşık 1,5 cm boya erişinceye kadar sürdürülür.
    Buğday şırası yapım süreci:
    • Filizler 1,5 cm boya eriştiğinde yıkanır ve büyük bir kavonoza konur.
    • Kavonoza 1,5 lt içme suyu ilave edilir ve ağzı bir tülbentle hava alabilecek şekilde örtülür.
    • İki gün sonra buğday şırası kullanıma hazırdır. Süzülerek bir şişeye alınır ve buzdolabında saklanır.
    • Her gün 250-500 ml içilebilir ve 3 gün içerisinde tüketilmesi önerilir.
    • Kavonozda kalan buğday filizlerinin üzerine bu defa 1 lt içme suyu ilave edilerek 2 gün süre bekletilerek 2’inci parti buğday şırası elde edilir.
    • 2’inci parti buğday şırası, içime hazır olunca süzülerek şişeye konur ve yine buzdolabında saklanır. Kavonozda kalan buğday filizleri de atılır veya bir bahçeniz varsa toprağı zenginleştirmesi için bahçeye gömülür.
    B
    uğday şırası (Rejuvelac) sade tüketilebileceği gibi biraz limon ve taze nane yaprağı ilave edilerek limonata şeklinde de tüketilebilir. Ancak sağladığı faydayı maksimize edebilmek için şeker kullanılması önerilmez. Rejuvelac’ınızı içerken doğanın sunduğu besinleri %100 canlı olarak içerdiğini ve bunların vücudunuzun canına can katacak tam şifa olduğunu hatırlayın

    Japon bilimci Dr. Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimleri ve amino asitleri bulmuş.
    Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
    Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri…
    Sözünü ettiğimiz ‘laetril’ buğday çiminden başka nelerde bulunur?
    Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Dr. Nagivara)
    Anlaşılıyor ki, ‘laetril’ kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri… Elmanın çekirdeğini de yiyin! Türkiye’de en kolay laetril’e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir. Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok faydalıdır. Amerika’daki ilaç sanayinin maşaları bu ‘laetril’ adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika’da satılan ‘laetril’ bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD’ye sokulmaktadır. Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. ‘Kanserin Ölümü’ adlı kitabında Dr. Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
    Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
    Evet öyle. Türkiye’de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var… Pakistan’a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut’ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı. Hanzakut’un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği…
    Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
    Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir. Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel’in tüm beden tedavisi, bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.
    Başarılı bir yöntem: Tüm Beden Tedavisi
    Tüm beden tedavisi nedir?
    Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu. Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu. Issel’in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisiydi. Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu. Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti. Eski Sovyetler’de, şimdiki Rusya’da bu yöntem halen kullanılıyor.

    Dr. Ender Saraç, buğday çiminin faydaları olarak; bir bardak buğday çimi suyu içilmesi halinde bir kasa portakalda bulunan C vitaminini almış olursunuz diyor.
    Buğday çimi suyu özellikle kilo sorunu olan ve diyet yapan kişilerin vücudundaki yağ yakışının hızlanmasına olanak sağlar. Buğday çiminin bu özelliği sayesinde zayıflamak için ne olduğunu bilmediğiniz hapları almaktan da kurtulmuş olursunuz. Buğday çimi suyu faydaları bununla da bitmiyor içerinde demir, A vitamini, E vitamini ve C vitamini gibi vücudunuzun ihtiyacı olan tüm vitaminleri tek bir bitkide bulabilirsiniz.
    “Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve evveline rastlar. O yıllarda Annem bugday tanelerini,lokum kutularına yada sahan denen tepsilere pamuk içine eker ,çıkan yem yeşil ekini, 10 ya da 15 cmiken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün aynı buğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri olarak doğruluyorum. Deva olsun diyorum.” (V. Karaca)
    “Bir komşum ve meslektaşıma 30 yıl evvel doktorlar 6 ay ömrü kaldığını söylediler. Ailesini bu sonuca alıştırdı; evin tüm ihtiyaçlarını gördü, temin etti; kendini ölüme hazırladı. Buğday çimlenmesinin hastalığa iyi geldiğini bir yerde okumuş. Evin bir odasına toprak döşedi; orada buğday yetiştirdi; buğday çimini mikserde öğüterek her gün ve devamlı içti. 30 yıldır yaşıyor. Artık çime de gereksinimi kalmadı. Sağlıklı günler dileğiyle…” (Yılmaz Ergüvenç)
    Konu Kazakcemil tarafından (23.10.2014 Saat 06:07 ) değiştirilmiştir.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  2. #2
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    spirulina deneyimi

    70 yaşında ağır şeker hastası bir bacağı kangrenden ötürü diz altından kesilmiş 45 kiloya düşmüş yatalak bir adam düşünün...

    şeker hastası olanlar iyi bilirler...şekerleri düştüğü zaman vücut kendi kendini yemeye başlar...bunun manası şudur...kaslar korkunç bir şekilde hızla erir...babama kalçadan ve bacaklarından iğne ve insülin yapamaz hale gelmiştim...o kadar erimişti ki kasları direk kemiğe dayanıyordu iğne ucu...

    işte o zaman anladım ki babam ölecekti...ölümü çok yakındı...acilen birşeyler yapmam babamı mıcizevi bir şekilde iyileştirmem gerekiyordu...

    hep haberlerde dinler gazeteler de okurdum...işte şöyle şöyle yaptı mucizevi şekilde iyileşti...ben de bulmalıydım dedim...buna karar verdiğim zaman gözyaşları içinde babamın mezar yeri vasiyetini dinliyordum...

    internete girmeye vaktim olmadığı halde nete girip kas yapıcı şeker hastalarını kuvvetlendirici mucize nedir aramaya başladım...

    çok geçmeden babama dedim ki "babacım ben şimdi eczaneye gidiyorum, sen ayağa kalkmaya hazırlan"

    hemen evden fırlayıp elimde küçük cam şişe ile eve döndüm ve babam 1 hafta sonra yerinden doğrulup oturmaya başladı...düşünün ki altını değiştirirken sağa sola dönmeye bile gücü yoktu...elimle destek olarak sağa sola ben yatırırdım çevirirdim...

    ve babam 5 ay sonra protezini ayağına takmış yürüyordu...
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  3. #3
    Bu yosunlar ilkel yaratıklar ve yaşam özlerinin en saf hallerini taşıyorlar...
    Karma Peptid, AdvanCell, Setipiprant, Saf kafein, RU58841 dönüşümlü olarak kullanıyorum minoxidil haftada 1-2 olacak şekilde kullanırım bazen haftayıda atlarım. Bu tedaviden önce Miracle vardı ve gerektiğinde etki tazelemek için tedaviye ekleyeceğim Ana amacım en hafif doğal ve yan etkisiz tedavileri deneyip aktarmak. Deneyimlerime göre en sorunsuz ve sağlıklı tedaviler sırasıyla Peptid, Setipiprant Cellagance Saf Kafein ve RU58841


    Mesajlara elimden geldiğince dönmeye çalışıyorum .

Benzer Konular

  1. Cevaplar: 121
    Son Mesaj: 16.04.2021, 23:35
  2. Chlorella Mucizesi
    By SaciminDoktoru in forum Saç Dökülmesinde Alternatif Tedaviler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.08.2014, 09:56

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •