Sayfa 2/7 İlkİlk 1234 ... SonSon
68 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Çörek Otu + Kuru Üzüm Çekirdeği (Saç Dökülmesine Etkisi ve Bir Çok Özelliği)

  1. #11
    SaçımınDoktoru Üyesi bendeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.09.2014
    Mesajlar
    730
    cörek otu saca iyi gelirmi gelmezmi bilmem ama bir hadis ornek vermissin o hadislerde buhari muslım vs bu zırvaları yazmıssın o buhariki baska hadisinde tabagın icine sinek dustumu alın iyin onda pek cok fayda vardır diyecek kadar gerizekalı bir adamdır diger hdsilerde deve sidigi icin der corek otunun bilimsel makalesi testleri vs varsa goster okuyalım faydalanalım hadis denen zırvaları kaale almam kaaale alırsam aksama kadar sinek yemem deve sidigi icmem gerekir ben bilimsel makaleye bakarım kardes

  2. #12
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    Alıntı anl Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Âmîn kardesim insaAllah.. Peki bu çörek otunu hangi şekilde kullanırsak maksimum verim elde ederiz,Mesela ezip bala karistirip mi yesek, yoksa dümdüz yutsak mı. Çünkü ben okumustum bi yerde düz yutunca bağırsaklarda mikro çizikler olusuyormus ve de uzun vadede zararli olabiliyormus vucuda. cigneyince de çok acı bi tat oluyor napsak ki
    Kilo alma propleminiz yoksa en faydalısı bala karıştırıp macun şeklinde kullanmak ölçü 1 kilo hakiki bala 200 gr çörek otu öğütmek,az önce (eşi apandisit patlamasından hastanede 3 hafta yoğun bakımda yatıp ölümün eşiğinden dönen fakat zehir vücud organlarına sirayet ettiği için tam iyileşememiş) bir arkadaşıma belirttiğim ölçülerde hazırladım,hakiki elma sirkesiyle birlikte kargolayacağım.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  3. #13
    Moderatör LahmacuN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.08.2014
    Mesajlar
    381
    Alıntı bendeniz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    cörek otu saca iyi gelirmi gelmezmi bilmem ama bir hadis ornek vermissin o hadislerde buhari muslım vs bu zırvaları yazmıssın o buhariki baska hadisinde tabagın icine sinek dustumu alın iyin onda pek cok fayda vardır diyecek kadar gerizekalı bir adamdır diger hdsilerde deve sidigi icin der corek otunun bilimsel makalesi testleri vs varsa goster okuyalım faydalanalım hadis denen zırvaları kaale almam kaaale alırsam aksama kadar sinek yemem deve sidigi icmem gerekir ben bilimsel makaleye bakarım kardes
    İnançlara, fikirlere, dinlere saygılı olalım.
    Tedavim
    1) Avodart(Hergün)
    2) Minoxil (Akşam Hergün)
    3) Nizoral Şampuan(Haftada 4 Defa)

  4. #14
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    Alıntı bendeniz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    cörek otu saca iyi gelirmi gelmezmi bilmem ama bir hadis ornek vermissin o hadislerde buhari muslım vs bu zırvaları yazmıssın o buhariki baska hadisinde tabagın icine sinek dustumu alın iyin onda pek cok fayda vardır diyecek kadar gerizekalı bir adamdır diger hdsilerde deve sidigi icin der corek otunun bilimsel makalesi testleri vs varsa goster okuyalım faydalanalım hadis denen zırvaları kaale almam kaaale alırsam aksama kadar sinek yemem deve sidigi icmem gerekir ben bilimsel makaleye bakarım kardes
    Buyur abiciğim onlarca faydasından sadece anti-diyabetik oluşuna dair bilimsel çalışmalar
    ayrıca hadis konusundaki bu kırıcı ifadelerinin burada ben dahil pek çok arkadaşı rahatsız edeceğini de belirtmek isterim
    istersen sineğin bir kanadında zehir varken diğer kanadında panzehir olduğu konusunda da bilimsel araştırmalar olduğunu biraz araştırınca bulabileceğini de belirtmek isterim.


    Diyabet organizmadaki insülin sentezi yetersizliği yada direnciden kaynaklanmakta olup kan glikoz düzeyinin yüksekliği ile karakterize metabolik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar çörek otunun etkin bileşiği timokinonun hipoglisemik (Badary ve ark 1998, Badary 1999, Hawsawi ve ark 2001, El-Mahmoudy ve ark 2005b) ve anti-diyabetik (Fararh ve ark. 2005) etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

    Nitekim Hawsawi ve ark (2001) farelerde (0.5, 1, 2, 4, 6 ve 8 mg/kg) intraperitoneal yolla verilen timokinonun glikoz düzeylerini düşürdüğünü bildirmektedir. Timokinonun insülin sekresyonu üzerindeki moleküler mekanizması henüz aydınlatılmış olmamakla birlikte, insülin sekresyonunu artırarak glikoz kullanımında artışa ve glikoneogenezi engelleyerek kan glikozunun düşmesine neden olduğu belirtilmektedir (Pari ve Sankaranarayanan 2009, Fararh ve ark 2005).

    Buna karşın, diyabet olmayan normal farelerde (50 mg/kg/gün, gavaj) timokinon verilmesinin diyabetlilerdekinin aksine kontrol gruba göre plazma insulin düzeyini azalttığı ve plazma glikoz seviyesini de artırdığı bildirilmektedir (Bacak Gullu 2010).

    STZ ile diyabet oluşturulan farelerde gebelik esnasında timokinon verilmesinin embriyoların maturasyonu ve büyüklüklerinde artışa neden olduğu ve serbest radikalleri azaltıp embriyo malformasyon oranlarını düşürdüğü bildirilmektedir. Böylece diyabetik dişilerin gebeliklerinde kullanılan timokinonun yararlı olduğu ortaya konmaktadır (Al-Enazi 2007). (Ancak insan gebeliğinde kullanımı rahim kaslarının kasılmasını teşvik ettiği için düşüğe neden olabileceği için kullanılmaması tavsiye edilir.)

    Tek doz STZ enjeksiyonu ile diyabet oluşturulan farelerde enjeksiyondan 3 gün önce başlanarak 4 hafta boyunca 50 mg/kg/gün timokinonun ağızdan verildiği çalışmada, timokinonun yüksek olan serum glikoz seviyesini düşürdüğü, düşük olan serum insulin konsantrasyonunu ise arttırdığı bildirilmektedir. Belirlenen bu bulgular ışığında timokinonun diyabetin neden olduğu oksidatif stresin (serbest zararlı maddeler) azalmasında ve β-hücre bütünlüğünün korunmasında tedavi edici etki gösterdiği ve bunun sonucunda da timokinonun oksidatif strese karşı β-hücrelerinin korunmasında klinik olarak kullanımının faydalı olabileceği belirtilmektedir (Kanter 2009).

    Timokinonun (3 mg/kg, 3 gün) insuline bağlı diyabette (tip1) STZ'nin toksik (zehirli) etkisini indirgeyerek patojenik prosesi (zararlı süreçleri) azaltmada etkili olabileceği, insuline bağlı olmayan diyabette (tip 2) ise yüksek glikoz düzeylerini normalize ederek iyileştirici etkiye sahip olabilecekleri belirtilirken, timokinonun bu etkisi serbest radikalleri toplayıcı ve sitoprotektif özelliklerine bağlanmaktadır (El- Mahmoudy ve ark 2005). Benzer şekilde aynı araştırmacılar, STZ'li (45 mg/kg, i.p.) farelere timokinon (3 mg/kg, i.p., 3 ve 30 günlük iki grup) vermişler, 3. ve 30. günlerde insulin düzeylerinin STZ'li grupla karşılaştırıldığında timokinon ilave edilen grupta belirgin olarak yükseldiğini ve kontrol grubundaki seviyelere yaklaştığını belirtmektedirler (El- Mahmoudy ve ark 2005b).

    Glikozillenmiş hemoglobin glikoz ile hemoglobin molekülünün nonenzimatik reaksiyonu sonucu oluşmaktadır ve geçmişe yönelik kan glikozunun takibinde HbA1c düzeyleri klinik önem taşımaktadır. Timokinonun total HbA1C'yi önemli derecede düşürdüğü bildirimleri bulunmaktadır (Fararh ve ark 2005, Pari ve Sankaranarayanan 2009). Buna göre normal kontrol, 80 mg/kg timokinon verilen normal fareler, diyabetik kontrol ve 20, 40 ve 80 mg/ kg timokinon ile muamele edilmiş diyabetik fareler üzerinde yapılan çalışmada, artan timokinon miktarlarının HbA1C düzeyinde düşüşe neden olduğu ve en fazla düşmenin 80 mg/kg dozda gerçekleştiği gözlenmiştir. Ayrıca timokinonun glikoz 6-fosfataz ve fruktoz 1,6-bisfofataz aktivitelerini düşürdüğü bildirimleri de (Pari ve Sankaranarayanan 2009) göz önüne alındığında, timokinonun glikozun dokularda kullanımını artırarak ve insülin salınımı aracılığıyla glikoneogenezi azaltarak etki ettiği görülmektedir.

    Pari ve Sankaranarayanan 2009 yılında yaptıkları çalışmada, çörek otu yağının temel etken maddesi timokinonun karbonhidrat metabolizmasında rol alan enzimler ve hiperglisemik durum üzerine etkilerini araştırdılar. Bu çalışmada STZ- NA indüklenmiş diyabetik fareler üzerine 6 hafta boyunca ağızdan timokinon uygulanmış ve süre sonunda plazma glukoz konsantrasyonları ile insülin düzeyleri gözlenmiştir.

    Timokinon yağda çözünen bir bileşiktir ve Pari ile Sankaranarayanan (2009) çalışmalarında timokinonu mısır yağında çözerek deney farelerine uygulamışlardır. Diyabetik fareler, pankreas beta hücreleri üzerinde toksik etki göstererek insülin salınımını inhibe eden STZ (streptozotosin) indüksiyonu ile diyabetik hale getirilmiş farelerdir. Normal ve diyabetik kontrol grupları etken madde içermeyen mısır yağı olan kör çözelti ile muamele edilmiştir ve tüm gruplara deney uygulaması 45 gün sürdürülmüştür. Bu çalışma sonucunda timokinon ile muamele edilen diyabetik farelerin plazma glukoz konsantrasyonlarında belirgin bir düşüş ve insülin düzeylerinde belirgin bir artış gözlenmiştir.

    Pari ve Sankaranarayanan (2009) çalışmaları kapsamında deney farelerine Du vigneaud ve Karr (1925) metoduna göre oral glikoz tolerans testi uygulamışlardır. Gece açlığından sonra kontrol ve deney farelerinden 0. dakika kan numunesi alınmış ve sonrasında farelere oral yolla 2g/kg vücut ağırlığı glikoz çözeltisi uygulanmıştır.

    Glikoz çözeltisinin uygulanmasından itibaren 30., 60., 90. ve 120. dakikalarda kan numuneleri alınarak glikoz konsantrasyonları ölçülmüştür. Çalışma sonucunda timokinonla muamele edilen diyabetik farelerin glikoz toleransının normale yakın olduğu görülmüş ve maksimum glukoz konsantrasyonu düşüşü kg vücut ağırlığı başına 80 mg timokinonla muamele edilen farelerde izlenmiştir. Timokinonla muamele edilmemiş diyabetik kontrol grubunun glikoz konsantrasyonu 2. saat sonunda da yüksek seviyelerde seyretmiştir.

    Pari ve Sankaranarayanan’ın (2009) çalışmalarına benzer bir çalışma 2005 yılında Fararh ve arkadaşları tarafından da yapılmıştır. Fararh ve arkadaşları dört grup deney faresi kullanmışlardır. Normal fareler STZ muamelesi ile diyabetik hale getirilmişlerdir. Araştırıcılar ticari yolla temin ettikleri timokinonu dimetil sülfoksit ve normal salinde çözmüşler ve hazırladıkları çözeltiyi deney farelerine 50 mg/kg vücut ağırlığı dozunda gastrik yolla 30 gün boyunca uygulamışlardır. Çalışmanın başlamasından itibaren 10’ar gün arayla deney farelerinin açlık kan şekerleri ölçülmüş ve timokinon muamelesinin açlık kan şekerinde belirgin düşüşe sebep olduğu gösterilmiştir.

    Tip 2 diyabete bağlı hiperglisemi, absobsiyon safhasında hepatik glukoz üretiminin baskılanmasındaki eksiklik ile absorbsiyon sonrası safhada aşırı glikoz üretimine bağlıdır. Tip 2 diyabette, kan glikoz düzeyi ve hepatik glikoz dengesini kontrol edilmesinde hedef hepatik glukoz metabolizmasını düzenleyen enzimlerdir.

    Karaciğer kan şekeri homeostazında merkezi bir rol oynar. Diyabetik durumda, hekzokinazın ve glukoz-6-fosfat dehidrogenazın aktiviteleri insülin eksikliği veya yetersizliğine bağlı olarak azalmıştır. Timokinon, insülin salınımıyla her iki enzimin de hepatik dokulardaki aktivitesini artırır. Buna bağlı olarak glukozun hücresel biyosentezde kullanımı artar ve plazma glikoz seviyelerinde belirgin bir düşüş gözlenir. Pari ve Sankaranarayanan (2009) daha önce bahsedilen kontrol ve deney fare gruplarında hekzokinaz ve glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzimlerinin aktivitelerini ölçerek timokinonun söz konusu enzimleri aktivitelerini arttırdıklarını göstermişlerdir.

    Glukonejenez yoluyla hepatik glikoz üretimi, Diabettes Mellitus’ta hiperglisemi oluşumuna katkı sağlar. Diabettes Mellitus’ta, glukoneojenez artışının, hepatik dokularda glukoneojenezden sorumlu, fosfoenol pirüvatkarboksikinaz (PEPCK), glukoz-6-fosfataz, fruktoz 1,6-bisfosfataz gibi, kilit enzimlerin ekspresyonundaki artış ile bağlantılı olduğu gösterilmiştir (Van de Werve ve ark., 2000). Pari ve Sankaranarayanan (2009) tarafından yapılan çalışmada glukoz 6-fosfataz ve fruktoz 1,6-bisfofataz aktiviteleri ölçülmüştür. Çalışma sonucunda timokinonun, bu enzimlerin aktivitelerini düşürdüğü tespit edilmiştir. Bu sonuç, çörek otunun etkin bileşimi timokinonun, glikozun dokularda kullanımını artırarak ve insülin salınımı aracılığıyla hepatik glikoz üretimini azaltarak, bozulmuş karbonhidrat metabolizmasını düzeltici etki gösterdiğini destekler niteliktedir.

    Total HbA1C glikoz düşürücü tedaviye cevabın takibi ve uzun süreli kan şekeri kontrolünde önemli bir parametredir. HbA1C, son 2 – 3 aylık dönemdeki ortalama kan glikozuyla orantılıdır ve kan şekeri düzeyindeki kısa süreli iniş çıkışlardan etkilenmez. Buna karşın kan glukozundaki günlük veya kısa süreli oynamalar hakkında fikir verememekte ve hipoglisemik atakları yansıtmamakla birlikte uzun süreli kontrolü kontrolü değerlendirmede günümüzde en iyi yoldur.

    Timokinonun total HbA1C’yi önemli derecede düşürdüğü gösterilmiştir (Fararh ve ark., 2005 ; Pari & Sankaranarayanan , 2009). Fararh ve arkadaşları (2005) normal kontrol, diyabetik kontrol, körle muamele diyabetik fareler ve timokinonla muamele diyabetik fareler olmak üzere dört deney grubunda glikozile hemoglobin yüzdelerini 30 günlük deney sonunda ölçmüşler ve timokinonun HbA1c yüzdesini belirgin bir şekilde düşürdüğü gözlemişlerdir.

    Benzer şekilde Pari ve Sankaranarayanan (2009), normal kontrol , 80 mg/kg timokinon verilmiş normal fareler, diyabetik kontrol , 20 mg/ kg timokinon ile muamele edilmiş diyabetik fareler, 40 mg/ kg timokinon ile muamele edilmiş diyabetik fareler, 80 mg/ kg timokinon ile muamele edilmiş diyabetik fareler olmak üzere altı deney grubu üzerinde çalışmış ve artan timokinon miktarına göre HbA1C yüzdesinde belirgin düşüş gözlemişlerdir. HbA1C yüzdesindeki maksimum düşüş 80 mg/kg timokinonla muamele edilen farelerde gözlenmiştir. Buna göre, timokinonun, insülin sekresyonu yoluyla uzun süreli hiperglisemi kontrolünde önemli bir etkisi vardır.

    Çörek otu yağının temel bileşeni Timokinon, insülin sekresyonunu artırarak glukoz kullanımında artışa ve hepatik glukoz üretiminde azalışa sebep olur. Böylelikle bozulmuş karbonhidrat metabolizmasını düzeltici yönde, diğer bir deyişle antidiyabetik etki gösterir (Pari & Sankaranarayanan, 2009). Timokinonun insülin sekresyonu üzerindeki moleküler mekanizması henüz aydınlatılmamıştır.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  5. #15
    SaçımınDoktoru Üyesi bendeniz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15.09.2014
    Mesajlar
    730
    vallaha hadisler konusundaki dusuncelerim degismez burası siyaset yeri degildir ayrıca hadis mevzusunuda bizzat kuran ayetleriyle nasıl bir yanlıs oldugunu acıklarım ama burası sac formu gerek yok siyasete ben bilimsel kaynaga bakarımbunu belirtmek istedim bana deki su universite 1000 kiside denemis sonucları su basımın ustunde yerine var ama yok hadis yok seyhimd ediki olayına girdinmi burası forum olmaktan cıkar ruya tabirleri kıvamında koca karı formuna doner ayrıca guzel kardesim propecia minoxidil sac ekimi imam buhari bulmadı yada hadislerden gelen bilgiyle falanca hastalıga care bulunamadı yine batılı labaraturalarda arastırarak kimi zaman bedel odeyerek bulundu bu kaynakların guzeldir aynen devam kazaklı cemil dostum bilimsel olan hic biseye itiraz temeyiz hatta bizi bilgilendirdigin icin tşkde ederiz dostum
    Konu bendeniz tarafından (06.10.2014 Saat 16:22 ) değiştirilmiştir.

  6. #16
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    24.07.2014
    Mesajlar
    145
    Arkadaşlar bu ikisinden biri benim midemdeki yarayı iyileştirdi. neredeyse 15 yaşından beri çektiğim mide ağrısı bu ikisini kullandıktan sonra artık kalmadı. hangisi olabilir sizce ?

  7. #17
    Banned
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    499
    Alıntı bendeniz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    cörek otu saca iyi gelirmi gelmezmi bilmem ama bir hadis ornek vermissin o hadislerde buhari muslım vs bu zırvaları yazmıssın o buhariki baska hadisinde tabagın icine sinek dustumu alın iyin onda pek cok fayda vardır diyecek kadar gerizekalı bir adamdır diger hdsilerde deve sidigi icin der corek otunun bilimsel makalesi testleri vs varsa goster okuyalım faydalanalım hadis denen zırvaları kaale almam kaaale alırsam aksama kadar sinek yemem deve sidigi icmem gerekir ben bilimsel makaleye bakarım kardes
    Seninle tartışmayacağım. Yazdığım Hadis'i şerif haricindeki bilimsel verileri oku ne diyeyim... Ve herşeyden önce inancın var mı yok mu bilmiyorum; ama inançlara saygı duymayı öğrenmen gerekir.

  8. #18
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    Alıntı bendeniz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    vallaha hadisler konusundaki dusuncelerim degismez burası siyaset yeri degildir ayrıca hadis mevzusunuda bizzat kuran ayetleriyle nasıl bir yanlıs oldugunu acıklarım ama burası sac formu gerek yok siyasete ben bilimsel kaynaga bakarımbunu belirtmek istedim bana deki su universite 1000 kiside denemis sonucları su basımın ustunde yerine var ama yok hadis yok seyhimd ediki olayına girdinmi burası forum olmaktan cıkar ruya tabirleri kıvamında koca karı formuna doner ayrıca guzel kardesim propecia minoxidil sac ekimi imam buhari bulmadı yada hadislerden gelen bilgiyle falanca hastalıga care bulunamadı yine batılı labaraturalarda arastırarak kimi zaman bedel odeyerek bulundu bu kaynakların guzeldir aynen devam kazaklı cemil dostum bilimsel olan hic biseye itiraz temeyiz hatta bizi bilgilendirdigin icin tşkde ederiz dostum
    Neyse kardeş senin düşüncen sana bu düşüncelerin hiç birine katılmadığımı belirterek bunu söylüyorum,bu şekilde konuşabilmek için müslüman alimlerin ilk 5 asır yani 1100'lü yılların sonuna kadar ortaya koyduğu bilimsel gelişmeleri,unutulan felsefeyi tekrar dünya bilimine kazandırdıklarını,bundan 800 sene önce beyin ameliyatının yapıldığını,ibn sina'nın 10 cilt lik el-Kanun fittıp adlı eserinin avrupadaki tıp fakültelerinde 10 asır boyunca ders kitabı olarak okutulduğunu bilmemen gerekir.
    Bütün bunlar ilk emri oku olan dinimizin (bildiğimiz kitap okuma değil kainat kitabını araştırma manasına okuma )mensuplarının dini doğru anladıkları dönemde en maksimum verime ulaşmalarının sonucu.
    Ha bu kadar mı?değil tabiiki sonraki asırlarda ilmi gelişmeler yavaşlasa bile (1200 lerde ki moğol saldırları sonucu)selçuklu ve osmanlı medeniyetiyle beraber onlarca medeniyet çıkaran bu dinin mensupları 1000 sene dünyayı idare etmişler dünyaya medeniyeti öğretmişler bir de şu andaki halimize bak.
    Neyse böyle konular çalakalem yazılacak konular değil.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  9. #19
    Banned
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    499
    Alıntı anl Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Âmîn kardesim insaAllah.. Peki bu çörek otunu hangi şekilde kullanırsak maksimum verim elde ederiz,Mesela ezip bala karistirip mi yesek, yoksa dümdüz yutsak mı. Çünkü ben okumustum bi yerde düz yutunca bağırsaklarda mikro çizikler olusuyormus ve de uzun vadede zararli olabiliyormus vucuda. cigneyince de çok acı bi tat oluyor napsak ki
    Dostum aktarlarda ya da kuruyemişçilerde siyah büyük kuru üzümler oluyor. Önce 10 15 tane kuru üzümü ağzına atıp ardından çörekotu tohumlarını ağzına atabilirsin. Bir süre yuytmadan iyice çiğneyip ara ara yutarsan on numara fayda alırsın Tadını daha da güzelleştirmek istersen ağzına yarım ceviz içi ya da birkaç fındık içi de atabilirsin

  10. #20
    Banned
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    499
    Alıntı xLs Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Arkadaşlar bu ikisinden biri benim midemdeki yarayı iyileştirdi. neredeyse 15 yaşından beri çektiğim mide ağrısı bu ikisini kullandıktan sonra artık kalmadı. hangisi olabilir sizce ?
    çörekotu tohumu olabilir hocam. Ama şunu da söylemek gerekir. Bunlar et ve c vitamini gibi birbirini tamamlıyor Biliyorsunuz ki et yedikten sonra c vitamini alınması bağırsaklarda emilimi kolaylaştırıyor. Yani ikisi bence ayrılmaz ikili

Sayfa 2/7 İlkİlk 1234 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Ketakonazol ' un (nizoral konazol) saç dökülmesine etkisi üzerine güzel bir çalışma
    By miracle in forum Saç Dökülmesi, Saç Ekimi Hakkında Yeni Araştırmalar ve Gelişmeler
    Cevaplar: 57
    Son Mesaj: 13.07.2019, 22:55
  2. Saç Dökülmesine Karşı Karanfil
    By Miracle in forum Saç Dökülmesinde Alternatif Tedaviler
    Cevaplar: 20
    Son Mesaj: 26.07.2017, 21:19
  3. Üzüm Ektresi (Procyanidin)ve Saç Çıkarması
    By Folikül in forum Saç Dökülmesi, Saç Ekimi Hakkında Yeni Araştırmalar ve Gelişmeler
    Cevaplar: 37
    Son Mesaj: 08.09.2016, 10:42
  4. Kabak Çekirdeği Yağı ve DHT
    By LahmacuN in forum Saç Dökülmesi Hakkında Sohbet
    Cevaplar: 22
    Son Mesaj: 09.03.2015, 10:33

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •