Sayfa 19/65 İlkİlk ... 9171819202129 ... SonSon
643 sonuçtan 181 ile 190 arası

Konu: Dünyadaki saç dökülmesi araştırmaları ve 2020ye kadar çözümü

  1. #181
    Alıntı tosun.t Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çıkmadan inanmayın para kapitalizm umut tacirliği her konuda nedense bişiler bulan hep ölüyor !?
    geçen sene kelliğin çözümünü ve saçtaki beyazlığı yok ettiğini iddia eden eczacı tesadüfen vefat etmişti
    İş işten geçmeden;
    1) Oral
    *Orzax Ocean Vitamin D3 1000 IU --> Her gün dil altına bir fıs
    *Möller's Omega-3 --> Her gün bir kapsül
    *Supradyn Multivitamin --> Her gün bir tablet

    2) Topikal
    *Clear Men Mentol Ferahlığı (Seboreik Dermatit için)
    *Her gün 10 dk scalp masaj
    *Ayda 3-4 kere yağ bakımı
    *10-15 günde bir Bepanthol krem ile scalp nemlendirme

    ''İçten besle, dıştan temizle''

  2. #182
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    Alıntı Muteki Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ya bi kaç ay önce bi tane eczacı ile alakalı bi gönderi paylaşılmış adam vefat etmişti, belki o çözmüştür bu işi çok komplo teorisi dönmüş bu sitede de
    O benim paylaştığım amuda kalkarak saçına masaj yapan ve saç çıkardığını söyleyen birinin blog hesabında yapılan yorumlarda vardı herhalde, bir arkadaş da burda paylaşmıştı o eczacıyı ama bazen asparagas da olabiliyor böyle haberler teyit etmeden herşeye inanmamak lazım.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  3. #183
    Saç dökülmesi sadece beyini açığa çıkarıyor ve sonra duruyor. Yada şöyle de denebilir, sadece beynin etrafındaki saçlar dökülüyor. Evet, anahtar bu olabilir.

    İnsan beyin ve vücut sıcaklığını gösteren termal görüntü
    İnsan vücudunun termal görüntüsü
    Beyin, vücudun 1/5’i olmamasına rağmen, toplam vücudun harcadığı kalorinin 1/5’ini harcar. Bu iyi bir oran. Kalori ısı demektir. Oksijen ile glikoz buluşur, açığa karbondioksit ve ısı açığa çıkar. Vücudun normal şartlarda en sıcak yeri beyindir ve bu yönüyle bilgisayar ve işlemcisine çok benzer. Öyle ki soğukta bile derin derin düşünerek belki de kendinizi ısıtabilirsiniz.

    Vücuttaki titreme, kalp atışı, sinir sindirim ve diğer sistemler, önüne geçilemeyen nefes alma gibi istekler ve saç dökülmesi gibi olaylar bizim isteklerimiz dışında gerçekleşir. Hatta şöylede denebilir: Vücudumuzun içerisinde istemli olarak zaten hiç bir şey yapamamaktayız. Bilinçaltının yönettiği bu sistem başına buyruktur ve sizin daha adınız bile konmamışken bu sisteme tam yetki verilmiştir. Sadece ve sadece sizin iyiliğiniz için. Ve bu sistemin en çok kıymet verdiği organlardan biriside kendisinin de içinde ikamet ettiği beyindir. Beyin müthiştir ısı yayar, elektro manyetik dalgalar yayar, dalgalar geçer, en hassastır ve kemik kalkanıyla korunan tek organdır. Oksijen eksikliğinde en önce o vefat eder ve o öldüyse gerçekten artık bir ölüsünüzdür. Kısacası başımızın üzerinde yeri vardır.

    İyi de, bu koruyucu sistemin saçlarımızla alıp veremediği nedir?
    Sorunun cevabı ise şu soru. Sıcakladığınız da ne yaparsınız?

    Beyin Açılımı, Isınması ve Saç Dökülmesi
    Beyin açılımı ve ısınması
    Eğer çok düşünüyorsanız, "brain building"e merakınız varsa, çok stresli ve çok eforlu bir yaşam sürüyorsanız, çok üzülüyorsanız, uzunca bir dönem ruhsal bozukluk ve depresyon gibi bir durumun içinden çıkamadıysanız; bu, olumlu veya olumsuz yönde, bir şekilde daha fazla beyin açılımı yapmışsınız demektir. Ve bu durumda beynin daha fazla bölgesi çalışır hatta bazı bölgeleri durmaksızın çalışır. Çok çalışması daha fazla kalori çekmesi, yakması ve daha fazla ısınması demektir.

    Bunun sonucunda beyin ısınır ama normal bir vücut bunu abzorbe edip soğutabilir. Dakikada yaklaşık 1 litre kan beyne pompalanır. Kan, beyni hem oksijen hem de glikoz açısından beslerken aynı zamanda akciğerlerde oksijen-karbondioksit alışverişi sırasında serinleyen kan beyne serinlikte iletir.

    Bununla birlikte burnunuzla aldığınız nefes beynin tam altından ve çokta yakınından geçer. Hepimizin de bildiği gibi burun boşluğundan geçen hava vücut için ısıtılır ve nemlendirilir. Burun boşluğundaki mevcut sıcaklığında, vücudumuza yeni çektiğimiz havanın ısıtılması için solunan havaya transfer edilmesi beyin alt bölgesi ve çevresinin serinletilmesi anlamına gelir.

    Peki normal olmayan bir vücutta ne olur?

    Eğer damar sisteminiz yetersiz veya bir problem (daralma vb.) varsa veya kanınız koyuysa ki bu stresin, üzüntünün ve heyecanın bir sonucu olabilir. Koyuluk veya beyne giden damarlarda daralma nedeniyle kanın vücuttaki devri azalır ve bu dakikada beyne giden kanda ve bu da beyne giden serinlikte azalma demektir. Eğer bununla birlikte nefesinizi burnunuzdan değil de ağzınızdan alıyorsanız buda yine beyni serinleten kaynaklardan birisinin daha yok olmasıdır. Bunun sonucunda koruyucu sistem devreye girer ve gözümüzün yaşına bakmadan saçlarınızı tek tek yer çekiminin dayanılmaz cazibesine bırakıverir.

    Yani saç dökülmesini nedeni beyni soğutmak içindir diyebiliriz.

    Normalde insan, çoğu işi ve çoğu düşüncesi için beyninin frontal (ön) lobunu kullanır. Frontal lob kafanın alın bölgesidir ve hali hazırda zaten keldir. Yani bu bölgedeki aşırı çalışma sonucu oluşabilecek bir ısınma çok rahat bir şekilde vücut dışına aktarılabilir. Ancak saçı giderek azalan bazı insanlar bu frontal lob ile yetinememektedir. Bunun neticesinde gittikçe arka üst taraflara doğru beyin açılımı olur ve bu bölgelerde de hararet artmaya başlar. Ayrıca beyin zaten sıvı içinde bulunduğu ve ısınan sıvının yükseleceği prensibinden yola çıkarak kafanın sivri tepe bölgesinde de ısı birikmesi olabilir diyebiliriz.

    Burun Boşluğu
    Burun Boşluğu
    Saçlarımız iletken değil yalıtkandır. Yaratılış gayesi dış hava sıcaklığından ve soğukluğundan beyni korumak ve beynin kendi sıcaklığını muhafaza etmesine yardımcı olmaktır. Ancak ne var ki beyin ısısında meydana gelen artış ve hatta meydana gelebilecek bir sıcaklık öngörüsü bile koruyucu sistemin saçlarınızı serbest bırakmasına yol açabilir. Bu da kafamızın yalıtımını sağlayan sistemin artık olmaması ve ısı kaybederek soğutulabilmesi anlamına gelir. Bu koruyucu sistemin artık son çaresidir.

    Aslında herkesin genlerinde gerektiğinde nasıl kel kalınacağı yazılıdır. Çok çalışan ancak bu ısınmayı tolare edebilen beyinlerde, bu genler beynin ısınmaması sonucu kelliğe ihtiyaç duyulmadığı için saç dökülmesine neden olmaz. Bazılarında saçlar sadece bir miktar dökülür, bazılarında ise sadece seyrekleşir. Hangi durumlarda nasıl davranılacağı genlerde yazılıdır.

    Bazılarında bu sıcaklığı yok etmek daha değişik yollar ile olabilmektedir. Örneğin saçların kırlaşması. Yani beyazlaması. Saçlar renklendiğinde özellikle koyu renkli saçlar güneşi ve benzer ısı ışınlarını daha fazla emer ve buda artı bir sıcaklık demektir. Saçların beyazlaması buna karşı bir önlemdir denebilir. Ve genellikle de insanların beyinlerinin en çok geliştiği en fazla kullanıldığı dönemlerde ortaya çıkar. Bu da ikinci sınıf bir savunma sistemidir denilebilir.

    Peki saç ekiminden sonra saçlar neden dökülmez?

    Saç ekiminde kafanın üzerine nakledilen saçlar zaten bahsekonu hormondan etkilenmeyen ve "dökülün" emrine karşı çıkan asi ruhlu saçlardır ve bunları da sadece lazer paklamaktadır. Yani beyinden uzak ve onu kapatmayan saçlar ve tüylerdir ve bu yüzden hala vücudunuzdadır.

    Her şey güzelde o zaman kadınların saçları neden dökülmüyor ?

    Kadınların saçlarını kurtaran, beyinlerinin erkeklerden ufak olması ve bununla birlikte dakikada beyinlerine pompalanan kanın fazla olması ve östrojen. Evet östrojen bir erkeği kellikten kurtarabilir ancak östrojen rajona ters bir hormondur ve saçlarınıza bakış açınızı tamamiyle değiştirebilecek yan etkiler gösterebilir. Kadınların bu beyin yapısı sayesinde beyinleri daha az ısınıp daha çabuk soğuyabilme yeteneğine sahiptir diyebiliriz. Ancak bu bir erkeğin bir kadından yaratılışta daha akıllı olduğu anlamına gelmez. Çünkü 1 kg beynin 10 gramını kullanmakla 1,5 kg beynin 10 gramını kullanmak, kapasite açısından zaten aynı şeydir. Zeka beyin ile değil beyini kullanabilmeye göre değişir.

    Kısacası saç dökülmesi bir hastalık veya genetik bir çaresizlik değildir. Saç dökülmesi vücudun aldığı bir takım tedbirlerdendir. Vücudun o bölgeyi açmaya ihtiyacı var ise bunu eninde sonunda yapacaktır (www.coreklen.com). Belki de bu yüzden bugüne kadar saç dökülmesinin önüne geçilememiştir.

    Bu da saç dökülmesinin farklı bir boyutuydu. Bilim şuana kadar saç dökülmesinin nasılını araştırdı. Nedenini genlere bağladı. Ancak gözden kaçan kadınlarda neden dökülmediği ve erkeklerde dökülmenin ensede ve kulak üstünde neden gerçekleşmediğiydi.

    Şüphesiz bu teorinin, bir grup kelin bir araya getirildiği ayrıntılı bir bilimsel çalışmaya ihtiyacı vardır.


    Namaz Abdest
    Ayrıca yeri gelmişken bir şeyin daha altını çizmeden geçemeyeceğim. Abdest. Namaz kılanların aldığı abdest, başın günde 5 defa mesh edilmesi başın üst bölgesinin, günde buruna 15 kez su çekilmesi beynin alt bölgesinin, boynun ve ensenin su ile mesh edilmesi de beyne giden şah damar bölgesinin gün boyunca düzenli bir şekilde serinlemesine yardımcı olur. Bununla birlikte günde 80 defa secdeye gidilmesi ve 40 kez rüku edilmesi beyne giden kan akışını artırır. Ve beyne giden kan akışının artmasıda beyin ısısının vücut ısısı ile aynı düzeye indirgenmesi demektir. Bunlar devede kulak gibi görülebilir ancak zaman ile yekün teşkil eder. Bu ise abdestin sadece temizlik için yapılmadığının ve niçin her namazdan önce mutlaka gerektiğinin göstergelerinden bir tanesi olabilir.
    Ufak bir hesap yapacak olursak bir kelin evrimini 5 senede tamamlandığı varsayılırsa ve saç dökülmesinin başlamasıyla birlikte bir insanın namaz kılmaya başladığı düşünülürse yaklaşık 27000 kere su ile kendini serinletmiş ve yaklaşık 1.000.000 kez beyne giden kan akışında artış sağlamış olur. Buda belki onun saç dökülmesini engelleyebilir veya erteleyebilir. Ancak bu niyetle kılınan namaz da "niyet ettim erkek tipi saç dökülmesi için..." gibi ilginç bir şey olabilir. Bilgilerinize önemle arz olunur...
    __________________________________________________ __
    __________________________________________________ ___

    Bu teori hakkında düşünceleriniz ?
    İş işten geçmeden;
    1) Oral
    *Orzax Ocean Vitamin D3 1000 IU --> Her gün dil altına bir fıs
    *Möller's Omega-3 --> Her gün bir kapsül
    *Supradyn Multivitamin --> Her gün bir tablet

    2) Topikal
    *Clear Men Mentol Ferahlığı (Seboreik Dermatit için)
    *Her gün 10 dk scalp masaj
    *Ayda 3-4 kere yağ bakımı
    *10-15 günde bir Bepanthol krem ile scalp nemlendirme

    ''İçten besle, dıştan temizle''

  4. #184
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    20.04.2015
    Mesajlar
    778
    tamamen cop bilgi herseyi dine baglayip cozum burda ordan da corek otu yagini pazarlamaya calismak burda anlatilmak istenen tamamen bu ) biraz uyanik olun ya artik
    minox+cell losyon+proscar
    not:velluslar papilla olana kadar bu siteden ayrilmayacagim.

  5. #185
    SaçımınDoktoru Üyesi Muzdarip - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.09.2015
    Mesajlar
    1.228
    Nefes almak saç döker diyin de ölelim artık

  6. #186
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    31.07.2017
    Mesajlar
    228
    Alıntı Muteki Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Saç dökülmesi sadece beyini açığa çıkarıyor ve sonra duruyor. Yada şöyle de denebilir, sadece beynin etrafındaki saçlar dökülüyor. Evet, anahtar bu olabilir.

    İnsan beyin ve vücut sıcaklığını gösteren termal görüntü
    İnsan vücudunun termal görüntüsü
    Beyin, vücudun 1/5’i olmamasına rağmen, toplam vücudun harcadığı kalorinin 1/5’ini harcar. Bu iyi bir oran. Kalori ısı demektir. Oksijen ile glikoz buluşur, açığa karbondioksit ve ısı açığa çıkar. Vücudun normal şartlarda en sıcak yeri beyindir ve bu yönüyle bilgisayar ve işlemcisine çok benzer. Öyle ki soğukta bile derin derin düşünerek belki de kendinizi ısıtabilirsiniz.

    Vücuttaki titreme, kalp atışı, sinir sindirim ve diğer sistemler, önüne geçilemeyen nefes alma gibi istekler ve saç dökülmesi gibi olaylar bizim isteklerimiz dışında gerçekleşir. Hatta şöylede denebilir: Vücudumuzun içerisinde istemli olarak zaten hiç bir şey yapamamaktayız. Bilinçaltının yönettiği bu sistem başına buyruktur ve sizin daha adınız bile konmamışken bu sisteme tam yetki verilmiştir. Sadece ve sadece sizin iyiliğiniz için. Ve bu sistemin en çok kıymet verdiği organlardan biriside kendisinin de içinde ikamet ettiği beyindir. Beyin müthiştir ısı yayar, elektro manyetik dalgalar yayar, dalgalar geçer, en hassastır ve kemik kalkanıyla korunan tek organdır. Oksijen eksikliğinde en önce o vefat eder ve o öldüyse gerçekten artık bir ölüsünüzdür. Kısacası başımızın üzerinde yeri vardır.

    İyi de, bu koruyucu sistemin saçlarımızla alıp veremediği nedir?
    Sorunun cevabı ise şu soru. Sıcakladığınız da ne yaparsınız?

    Beyin Açılımı, Isınması ve Saç Dökülmesi
    Beyin açılımı ve ısınması
    Eğer çok düşünüyorsanız, "brain building"e merakınız varsa, çok stresli ve çok eforlu bir yaşam sürüyorsanız, çok üzülüyorsanız, uzunca bir dönem ruhsal bozukluk ve depresyon gibi bir durumun içinden çıkamadıysanız; bu, olumlu veya olumsuz yönde, bir şekilde daha fazla beyin açılımı yapmışsınız demektir. Ve bu durumda beynin daha fazla bölgesi çalışır hatta bazı bölgeleri durmaksızın çalışır. Çok çalışması daha fazla kalori çekmesi, yakması ve daha fazla ısınması demektir.

    Bunun sonucunda beyin ısınır ama normal bir vücut bunu abzorbe edip soğutabilir. Dakikada yaklaşık 1 litre kan beyne pompalanır. Kan, beyni hem oksijen hem de glikoz açısından beslerken aynı zamanda akciğerlerde oksijen-karbondioksit alışverişi sırasında serinleyen kan beyne serinlikte iletir.

    Bununla birlikte burnunuzla aldığınız nefes beynin tam altından ve çokta yakınından geçer. Hepimizin de bildiği gibi burun boşluğundan geçen hava vücut için ısıtılır ve nemlendirilir. Burun boşluğundaki mevcut sıcaklığında, vücudumuza yeni çektiğimiz havanın ısıtılması için solunan havaya transfer edilmesi beyin alt bölgesi ve çevresinin serinletilmesi anlamına gelir.

    Peki normal olmayan bir vücutta ne olur?

    Eğer damar sisteminiz yetersiz veya bir problem (daralma vb.) varsa veya kanınız koyuysa ki bu stresin, üzüntünün ve heyecanın bir sonucu olabilir. Koyuluk veya beyne giden damarlarda daralma nedeniyle kanın vücuttaki devri azalır ve bu dakikada beyne giden kanda ve bu da beyne giden serinlikte azalma demektir. Eğer bununla birlikte nefesinizi burnunuzdan değil de ağzınızdan alıyorsanız buda yine beyni serinleten kaynaklardan birisinin daha yok olmasıdır. Bunun sonucunda koruyucu sistem devreye girer ve gözümüzün yaşına bakmadan saçlarınızı tek tek yer çekiminin dayanılmaz cazibesine bırakıverir.

    Yani saç dökülmesini nedeni beyni soğutmak içindir diyebiliriz.

    Normalde insan, çoğu işi ve çoğu düşüncesi için beyninin frontal (ön) lobunu kullanır. Frontal lob kafanın alın bölgesidir ve hali hazırda zaten keldir. Yani bu bölgedeki aşırı çalışma sonucu oluşabilecek bir ısınma çok rahat bir şekilde vücut dışına aktarılabilir. Ancak saçı giderek azalan bazı insanlar bu frontal lob ile yetinememektedir. Bunun neticesinde gittikçe arka üst taraflara doğru beyin açılımı olur ve bu bölgelerde de hararet artmaya başlar. Ayrıca beyin zaten sıvı içinde bulunduğu ve ısınan sıvının yükseleceği prensibinden yola çıkarak kafanın sivri tepe bölgesinde de ısı birikmesi olabilir diyebiliriz.

    Burun Boşluğu
    Burun Boşluğu
    Saçlarımız iletken değil yalıtkandır. Yaratılış gayesi dış hava sıcaklığından ve soğukluğundan beyni korumak ve beynin kendi sıcaklığını muhafaza etmesine yardımcı olmaktır. Ancak ne var ki beyin ısısında meydana gelen artış ve hatta meydana gelebilecek bir sıcaklık öngörüsü bile koruyucu sistemin saçlarınızı serbest bırakmasına yol açabilir. Bu da kafamızın yalıtımını sağlayan sistemin artık olmaması ve ısı kaybederek soğutulabilmesi anlamına gelir. Bu koruyucu sistemin artık son çaresidir.

    Aslında herkesin genlerinde gerektiğinde nasıl kel kalınacağı yazılıdır. Çok çalışan ancak bu ısınmayı tolare edebilen beyinlerde, bu genler beynin ısınmaması sonucu kelliğe ihtiyaç duyulmadığı için saç dökülmesine neden olmaz. Bazılarında saçlar sadece bir miktar dökülür, bazılarında ise sadece seyrekleşir. Hangi durumlarda nasıl davranılacağı genlerde yazılıdır.

    Bazılarında bu sıcaklığı yok etmek daha değişik yollar ile olabilmektedir. Örneğin saçların kırlaşması. Yani beyazlaması. Saçlar renklendiğinde özellikle koyu renkli saçlar güneşi ve benzer ısı ışınlarını daha fazla emer ve buda artı bir sıcaklık demektir. Saçların beyazlaması buna karşı bir önlemdir denebilir. Ve genellikle de insanların beyinlerinin en çok geliştiği en fazla kullanıldığı dönemlerde ortaya çıkar. Bu da ikinci sınıf bir savunma sistemidir denilebilir.

    Peki saç ekiminden sonra saçlar neden dökülmez?

    Saç ekiminde kafanın üzerine nakledilen saçlar zaten bahsekonu hormondan etkilenmeyen ve "dökülün" emrine karşı çıkan asi ruhlu saçlardır ve bunları da sadece lazer paklamaktadır. Yani beyinden uzak ve onu kapatmayan saçlar ve tüylerdir ve bu yüzden hala vücudunuzdadır.

    Her şey güzelde o zaman kadınların saçları neden dökülmüyor ?

    Kadınların saçlarını kurtaran, beyinlerinin erkeklerden ufak olması ve bununla birlikte dakikada beyinlerine pompalanan kanın fazla olması ve östrojen. Evet östrojen bir erkeği kellikten kurtarabilir ancak östrojen rajona ters bir hormondur ve saçlarınıza bakış açınızı tamamiyle değiştirebilecek yan etkiler gösterebilir. Kadınların bu beyin yapısı sayesinde beyinleri daha az ısınıp daha çabuk soğuyabilme yeteneğine sahiptir diyebiliriz. Ancak bu bir erkeğin bir kadından yaratılışta daha akıllı olduğu anlamına gelmez. Çünkü 1 kg beynin 10 gramını kullanmakla 1,5 kg beynin 10 gramını kullanmak, kapasite açısından zaten aynı şeydir. Zeka beyin ile değil beyini kullanabilmeye göre değişir.

    Kısacası saç dökülmesi bir hastalık veya genetik bir çaresizlik değildir. Saç dökülmesi vücudun aldığı bir takım tedbirlerdendir. Vücudun o bölgeyi açmaya ihtiyacı var ise bunu eninde sonunda yapacaktır (www.coreklen.com). Belki de bu yüzden bugüne kadar saç dökülmesinin önüne geçilememiştir.

    Bu da saç dökülmesinin farklı bir boyutuydu. Bilim şuana kadar saç dökülmesinin nasılını araştırdı. Nedenini genlere bağladı. Ancak gözden kaçan kadınlarda neden dökülmediği ve erkeklerde dökülmenin ensede ve kulak üstünde neden gerçekleşmediğiydi.

    Şüphesiz bu teorinin, bir grup kelin bir araya getirildiği ayrıntılı bir bilimsel çalışmaya ihtiyacı vardır.


    Namaz Abdest
    Ayrıca yeri gelmişken bir şeyin daha altını çizmeden geçemeyeceğim. Abdest. Namaz kılanların aldığı abdest, başın günde 5 defa mesh edilmesi başın üst bölgesinin, günde buruna 15 kez su çekilmesi beynin alt bölgesinin, boynun ve ensenin su ile mesh edilmesi de beyne giden şah damar bölgesinin gün boyunca düzenli bir şekilde serinlemesine yardımcı olur. Bununla birlikte günde 80 defa secdeye gidilmesi ve 40 kez rüku edilmesi beyne giden kan akışını artırır. Ve beyne giden kan akışının artmasıda beyin ısısının vücut ısısı ile aynı düzeye indirgenmesi demektir. Bunlar devede kulak gibi görülebilir ancak zaman ile yekün teşkil eder. Bu ise abdestin sadece temizlik için yapılmadığının ve niçin her namazdan önce mutlaka gerektiğinin göstergelerinden bir tanesi olabilir.
    Ufak bir hesap yapacak olursak bir kelin evrimini 5 senede tamamlandığı varsayılırsa ve saç dökülmesinin başlamasıyla birlikte bir insanın namaz kılmaya başladığı düşünülürse yaklaşık 27000 kere su ile kendini serinletmiş ve yaklaşık 1.000.000 kez beyne giden kan akışında artış sağlamış olur. Buda belki onun saç dökülmesini engelleyebilir veya erteleyebilir. Ancak bu niyetle kılınan namaz da "niyet ettim erkek tipi saç dökülmesi için..." gibi ilginç bir şey olabilir. Bilgilerinize önemle arz olunur...
    __________________________________________________ __
    __________________________________________________ ___

    Bu teori hakkında düşünceleriniz ?
    Okurken kahkalar hic durmadı hocam. Bu ne böyle mizah dergisinden mi aldınız?

  7. #187
    Alıntı Sartre Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Okurken kahkalar hic durmadı hocam. Bu ne böyle mizah dergisinden mi aldınız?
    Siteyi görseniz çıldırırsınız kanserden kelliğe her şeyin çözümünü yazmışlar
    İş işten geçmeden;
    1) Oral
    *Orzax Ocean Vitamin D3 1000 IU --> Her gün dil altına bir fıs
    *Möller's Omega-3 --> Her gün bir kapsül
    *Supradyn Multivitamin --> Her gün bir tablet

    2) Topikal
    *Clear Men Mentol Ferahlığı (Seboreik Dermatit için)
    *Her gün 10 dk scalp masaj
    *Ayda 3-4 kere yağ bakımı
    *10-15 günde bir Bepanthol krem ile scalp nemlendirme

    ''İçten besle, dıştan temizle''

  8. #188
    daha önce atıldı mı bilmiyorum ama saçdökülmesinin net çözümünün bulunamaması bu sebepten sanırım.
    başlangıç: 11 şubat 2016
    yaş 24
    günde 2 kere miracle losyon
    günde 2 kere min+dut
    günde 2 kere ketoral krem
    haftada 2 kere nizoral şampuan
    hergün solgar 50 mg biotin
    destek; yeşil çay,kuru üzüm,çiğ kabak çekirdeği
    04.04.2018
    şimdilik sadece cell, nizoral şampuan kullanıyorum.

  9. #189
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    21.01.2016
    Mesajlar
    12
    O sünnet derisi falan olan ilacı 3 ay kullanan arkadaşımın kel olan kafasında 2 yeni saç çıktı. Bu bir mucize arkadaşlar hepsi Fasano. takip ettiğim kadarıyla Miracle bu işi çözdü ve kısa sürede herkesi bu sıkıntıdan kurtaracak inşallah. aranıza taslağının ve kısa bir süre daha bekleyin. az sabır be yaaa

  10. #190
    Sanırım feryatları duydular brotzu sonuçları yayınladı 2018de çıkacak. Replicel ve jak ibhibitörleri de ekim 2018de piyasaya çıkacak. Ama yine de tam tav olmadım ne kadar etkili olacaklar ya da karışımları ne kadar etki verecek. Yine de yaptık bitti diyen yok..

Sayfa 19/65 İlkİlk ... 9171819202129 ... SonSon

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •