Tek Öğün Diyeti ve Saç ilişkisi

Merhaba,

Uzun zamandır forumu inceliyorum. Saçımı kaybetmeden, sağlığımı da koruyarak uzun süreli çözüm yolu arıyorum.
Söylediklerim tamamen kişiseldir, kimseye tavsiye verecek kadar bilgili değilim, sadece bir fikir olarak yazıyorum sizin de görüşlerinizi almak için.

İnsanlığın ilk dönemlerinden beri alışık olduğumuz diyetin bu olduğuna inancım var, roma dönemin de ve ondan önceki tüm zamanlarda insanların tek öğün beslendiklerine inanıyorum elimizdeki bilgilerle, saçları hakkında bilgim yok fakat son dönemlerde farklı etkenlerin sebebiyet vermesiyle de olsa beslenme ile saç dökülmesinin alakalı olduğuna inanıyorum. Tüketimin artık hayatımızın en önemli parçası olmasıyla ve sanayi devrimiyle, bitkilerin tohumlarıyla oynanması ve hatta tavukların giderek büyütülmesinin bununla alakası olabilir.

Diyetisyenlerin tavsiyesi bazen günde 3 ana ve 3 ara öğüne kadar gidiyor. 6 öğün şeklinde beslenme, insülin seviyenizin günde 6 kere yukarı tırmanıp 6 kere çakılması demek, bu sayede sürekli acıkıyoruz, sürekli daha fazla şeker yemek istiyoruz çünkü 6 öğünde de tam olarak doymak giderek zorlaşıyor. Forumda da hipergliseminin saç dökülmesine yol açtığını belirten bir arkadaş vardı, kesin olmamakla birlikte yakın buluyorum.

Tek öğün beslenerek ise, tam olarak doyuyoruz ve tek seferde çıkan insülin seviyemiz 23 saat boyunca tavan yapmıyor, midemiz boş olduğu için daha rahat spor yapabiliyoruz, ki mma dövüşçüleri, sporcular, oyuncular, ceo'lar gibi insanların bu diyeti kullanması ne kadar efektif olabileceğini gösteriyor, onlardan daha fazla kalori tüketmediğimizi sanıyorum çoğumuzun. Sürekli midemizin dolu olmamasının bir sonucu da vücudun kendini sürekli toparlayacak zamanı bulması, kan dolaşımının sürekli öğütme ile uğraşmıyor olması olabilir. Ayrıca az da olsa duyulabilecek açlık hissinin testesteronu normal seviyeye çektiği bir sonuç. Aç karnına spor yapmanın ve sonrasında hemen yemek yemenin yağ yakımı için en uygun yol olduğunu söyleyen araştırmalar var.

Bunlar dışında sürekli sindirim ile meşgul olmayan vücudunuzun farklı alanlarda daha efektif düşünebildiğine inanıyorum ve gözlemledim. Bu diyeti yüzyıllar boyu uygulamak zorunda kalmış olan atalarımızın bir bildiği olduğunu umuyorum ben de. Diyetin bir güzelliği ise kalori sınırının olmaması, sadece doymanız yeterli, tek öğünde sağlıksız şeker yemek sonraki günü zorlaştıracağından bir süre sonra insanın önceliği ve canı kaliteli karbonhidrat ve protein çekiyor, hiç yumurta yemezdim ama diyetle beraber çoğu günler 3 adet yiyorum, tek öğün yemek hazırlamak 3 öğün hazırlamaktan daha fazla motive ediyor insanı, alışılmayacak şey değil.

Sizin de beslenmenizi merak ediyorum, belki de kan dolaşımına tahminimizden fazla etkisi vardır. Bağırsak sağlığımız için faydalıdır diyerek umut bağladığım olayı sizinle paylaşıyorum. Umarım siz de kendi tecrübelerinizi aktarırsınız.

Tek öğün beslenmenin sağlığa çok faydası var açlık anında lektin hormonu salgılanır daha çok yağ yakarsınız vs.gibi ama ana beslenme şekli bu olmamalı çünkü sürdürülebilir değil günde 2 öğün arada bir de yani mesela ayda 3 4 kez tek öğün yapabilirsiniz birde ne yediğiniz hangi saatte yediğiniz daha önemli

Alıntı:

---

dygml Nickli Üyeden Alıntı

Tek öğün beslenmenin sağlığa çok faydası var açlık anında lektin hormonu salgılanır daha çok yağ yakarsınız vs.gibi ama ana beslenme şekli bu olmamalı çünkü sürdürülebilir değil günde 2 öğün arada bir de yani mesela ayda 3 4 kez tek öğün yapabilirsiniz birde ne yediğiniz hangi saatte yediğiniz daha önemli

---

Haklısınız, ama sadece sürdürülebilir olmadığı iddiası pek mantıklı gelmedi, çok efor gerektiren sporlarla uğraşan insanlar bile rahatça ve yıllarca sürdürebiliyor. Ama tek ana ve bir ara öğün de mantıklı olabilir dediğinize yakın olarak eğer vücudunuzun şekere ihtiyacı artıyor ve dayanamıyorsanız, 2 öğün de harika bir beslenme çeşidi özellikle kadınlar için fazla testesteron salgılanmaması için belki de. Binlerce yıldır buna yakın diyetlerle beslendik. Liseye kadar nerdeyse tek öğün beslendim ve hiçbir sorun görmedim, sonradan kahvaltı ve akşam yemeğine alıştığım gibi kilo aldım, tansiyonum ve kalp atış hızım yüksek çıktı. Şuan ise tek öğünle daha düşük tansiyon ve kalp atış hızlarım var, enerji seviyem azalmadı, günde 30-50 km arası bisiklet sürüyorum.

Kahvaltıyı öneren, daha doğrusu belki de tüm dünyada popüler hale getirenlerin amerikalı gevrek üreticileri olduğunu biliyoruz. İhtiyacımızdan fazla kalori aldığımızı düşünüyorum.
Hatalı olabilirim ama şuan denediğim ve kalp gücü, tansiyon ve şekere iyi gelen beslenmenin bu olduğunu düşündüğüm için sizinle paylaştım. Belki anında saçı çözecek sistem bu değildir ama uzun vadede yararı olacağını ümit ediyorum.

Aslında kahvaltı günün en önemli öğünü tabi kahvaltıda neler yediğinizde önemli kahvaltı kötü bişey değil yani aksinr akşam yemeğini olabildiğince hafif ve az tüketmek gerekli bir de 6 dan sonra katı besini sonlandırmak

Ben üç öğün beslenmeye başladıktan sonra ve şekeri paket gıdaları daha çok tüketmeye başladıktan sonra saçlarımda problemler çıkmaya başladı. Kesinlikle saç problemleri ile beslenme arasında hayat tarzı arasında ciddi bir ilişki var. Bir süre aç kalmanın saçları uzattığına bizzat şahidim. Keratin vs proteinlerinde şekerli gıdaları çok tükkettiğimizde saçımıza ulaşmakta güçlük çektiğini bazı yazılarda okumuştum. İnsülin direncinin zamanla bu proteinlerin saç folikülü tarafından kullanılmasını önlediğini de söyleniyor. Bu proteinlerin üretim süreçlerini ciddi sekteye uğrattığı aşikar. Aç kalmanın faydaları çok. En azından akşam 7 gibi yemek yediğimizi farz edersek, yemek sonrası ve yatarken hiç kalori almamak ve yarın için de öğlene kadar kalori almamak sağlık açısından çok faydalı olur kanaatindeyim.

esinlikle katılıyorum. Ayrıca aç kalmamak ve sürekli yemek yemek yüksek kan basıncı ve kalp atışına neden oluyor, bu da araştırabilir herkes saçı önce inceltiyor, sonra da döküyor.
Vücut zaten vücuda bile gönderemediği kanı ilk olarak saçlardan kesiyor, bazı araştırmalar saç dökülmesi yaşayanların yarısının kalp sorunu yaşadığını gösterdi.
Üstte bahsettiğiniz aç kalmak, az öğünle ve şekersiz beslenmek tansiyonu düzeltecektir. Bu da kan dolaşımını iyileştirecektir, deneyip gördüm. Kalp atışım 60-80'lerden 50-60 arasına geldi dinledik halde, tansiyonum da benzer oranla düştü.

Minoxil ilacının aslında yüksek kan basıncı ilacı olarak tasarlanıp, saç dökülmesine iyi geldiğinin görülmesi bile bence sorunun kaynağını gösteriyor. Lokal olarak kan götürmek yerine kan dolaşımını düzeltmek daha kesin sonuç olabilir.

Minoksidil VEGF Beta Catenin wnt yolakları üzerinden çalışmakta, lokal olarak istediğiniz kadar kanlandırın aynı sonucu vermeyi bir kenara atın yanından bile geçemeyecektir

Bu beslenme tarzını öneriyorum ben de kesinlikle insan metabolizması için günde 3 kez beslenmek çok büyük bir yük ve deyim yerinde ise bizi çürütüyor.

Bilimsel çalışmalar ne diyo bilmiyorum ama öğün sayısından çok ne yediğimizin önemi olduğunu düşünüyorum örnegin yoğun antrenman yaptığım zamanlar çok sık nerdeyse tıka basa yemek yediğim zamanlarda saçlarım çok da iyiydi ama yediklerim hep sağlıklı ,protein ağırlıklı düşük glisemik indeksli karbonhitrat ve sebzelerdi tabi sağlıklı yağlarda var.

3 aya yakın bir süredir işlenmiş gıdalar ve şekerden uzağım. Hafta boyunca aldığım tek şeker meyve şekeri olarak yediğim 2-3 muz ya da 200 300 gram civarı karpuz. Bazı günler günde bir öğün, bazı günler iki öğün yiyorum. Saça olumlu en ufak bir etkisini bile gözlemlemedim.

Gözlemlediğim olumlu şeyler:

Daha az acıkma
Yağ oranının düşmesi
Yüz bölgesindeki sivilcelenme durumunun neredeyse bitmesi
Odaklanmada artış