Korona virus (Covid-19) Tecrübeler, Değerlendirmeler, Öneriler

Merhaba arkadaşlar, konu açılma amacı başlıkta belirtildi ve konu ilerledikçe farklı öneriler ve tecrübeleri paylaşacağız. Benim bu süreç boyunca ilk gözlemin aga sorununu şiddetli yaşayanlarda bu hastalığın seyrinin de sert olduğu yönünde tabi bu kesinlik arzetmiyor sadece gözlemim. Özellikle genç ağır hastalarda en çok dikkat ettiğim orta/ağır aga sorunu yaşamaları ki istisnalar tabi ki var. Bilindiği gibi aga otoimmun süreçlerle çok derin ilişki içerisinde ve yine covid-19 sanılanın aksine bağışıklığı çok güçlü değil daha sakin kişilerde rahat atlatılıyor. Güçlü sert bir yanıt akciğerlerde sitokin storm denilen abartılı otoimmun soruna bu da iltihap doluşu ile alveollerin çalışamamasına sebep oluyor. Sizin de fikir ve/veya tecrübelerinizi bekliyoruz.

Hocam yani bağışıklığımız güçlü olsa da bu bizim için bir negatif etki mi virüs karşısında ?

Hocam siz aga'nın otoimmun bozukluktan kaynaklandığını saç doku ve hücrelerini bağışıklık sistemi bir düşman olarak gördüğü için saldırı yaptığını söylemiştiniz. Koronada olaylar tam tersi yani koronaya karşı bi bağışıklık kazandırılması sonucunda bir aşı üretilebilir. Peki saç hücrelerine de aynı şekilde bir bağışıklık olabilir mi aşı veya bir benzeri? Görüşlerinizi merak ettim cevaplarsanız sevinirim hocam.

Hocam ben bir saglik calisaniyim. Bizim pozitif hastalarimizda belirti yok negatiflerde belirti oluyor. Yani ben bu virusun kesinlikle bir labaratuvarda uretildigine inaniyorum herkes de bunu biliyor. Fakat bir yandan da aklima su geliyor. Bu bir virus olmayadabilir. Belki koronavirus diye birsey yok. Doktorlarin bize hasta olarak yatirdigi kisiler zaturre belirtileri gosteren kisiler. Grip olan bir kisiyi bile yatiriyoruz. Pozitif hastalari 5 gunluk ilac tedavisi ardindan taburcu ediyoruz. Bir yandan da bu virusun olmadigina boyle birseyin dunyadaki 5g ile insanlara takilmak istenen cip kontrol edilebilir insan senaryolari kuran rockefeller , rothschild , Lee ailelerinin bu ise ortak oldugunu yani bu iste amerika , cin , fransa , israil oldugunu dusunuyorum. Ve bu olayin eylulde birdaha patlak verip daha sert bir sekilde geri gelmesi bekleniyor. Burda soylenılenlere gore korluk ve insanlarin delirerek olebilecegi belirtiliyor. Tabi bu sadece bi gorus. Zombi olayina belki daha cok korkutularak insanlari iceri sokup planlarini devreye sokmak istiyorlar. Ben aksini kesinlikle dusunmuyorum hocam siz ne dusunuyorsunuz bu konuda ?

Alıntı:

---

rezes Nickli Üyeden Alıntı

Hocam siz aga'nın otoimmun bozukluktan kaynaklandığını saç doku ve hücrelerini bağışıklık sistemi bir düşman olarak gördüğü için saldırı yaptığını söylemiştiniz. Koronada olaylar tam tersi yani koronaya karşı bi bağışıklık kazandırılması sonucunda bir aşı üretilebilir. Peki saç hücrelerine de aynı şekilde bir bağışıklık olabilir mi aşı veya bir benzeri? Görüşlerinizi merak ettim cevaplarsanız sevinirim hocam.

---

Bir patogen değil hormonlarımız bu sebeple bağışıklık üzerine bir aşı olamaz ancak biyokimyasal tepki azaltılabilir ya da negatif etkileri maskelenebilir ki tedavilerle yapılan budur.

29 mart: koku-tat kaybı, öksürük şikayetleriyle test yaptırdım, çevremde hiç vaka yoktu.
30 mart: sonuç e-nabıza pozitif düştü, evde ilaç tedavisi verdiler.
13 nisan: ilaçlar bitti aynı hastaneye gittim yapılan test ile 1. negatifi gördüm.
23 nisan: halk sağlıktan eve gelip test yaptılar, 2. negatifi gördüm.
11 mayıs: işime tekrar geri döndüm.

30 gündür işe gidip geliyorum, spor yaparken koşu bandında eskisinden daha uzun süre koşuyorum. covite dair vücutta bir şey yok.

Bu virüse yakalanıp atlatan birisi olarak: Covid-19 hastalığı bana abartıldığı kadar gerçekçi gelmiyor. Gribin bir tık üst seviyesi diyebilirim.

Alıntı:

---

Violator Nickli Üyeden Alıntı

29 mart: koku-tat kaybı, öksürük şikayetleriyle test yaptırdım, çevremde hiç vaka yoktu.
30 mart: sonuç e-nabıza pozitif düştü, evde ilaç tedavisi verdiler.
13 nisan: ilaçlar bitti aynı hastaneye gittim yapılan test ile 1. negatifi gördüm.
23 nisan: halk sağlıktan eve gelip test yaptılar, 2. negatifi gördüm.
11 mayıs: işime tekrar geri döndüm.

30 gündür işe gidip geliyorum, spor yaparken koşu bandında eskisinden daha uzun süre koşuyorum. covite dair vücutta bir şey yok.

Bu virüse yakalanıp atlatan birisi olarak: Covid-19 hastalığı bana abartıldığı kadar gerçekçi gelmiyor. Gribin bir tık üst seviyesi diyebilirim.

---

HOcam inş dediğiniz gibidir. Ama yaşlı ve kronik bir rahatsızlığı bulunanlar için büyük risk olduğu söyleniyor.


Size de büyük geçmiş olsun.

Vefat eden tüm insanlara Allah'tan rahmet, entübe olan hastalara acil şifalar dilerim.

Zatürrenin ölüm riskinin covit-19 ile eşdeğer seyrettiği düşüncesindeyim. Yukarıdaki sağlık çalışanı arkadaş da durumdan bahsetmiş. Kronik rahatsızlığı olan ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler (yaşlılarımız dahil) bir çok hastalığa karşı risk altındalar, zatürre de bu hastalıklardan biri. Covit-19'un yeni tip bir virüs olması ve aşısının henüz olmayışı küresel anlamda paniğe yol açtı. Dsö'nün pandemi ilanı ve ülkelerden gelen vaka sayılarını takip eden süreç tüm dünyayı önlem almaya zorladı. Önlem almayan ülkeler eleştirildi, önlem almadığı için siyasi anlamda oy kaybeden liderler oldu. Olayın siyasi boyutu ile medyanın kaos etkili reyting kazancı ayrıca konuşulması gereken ciddi konular arasında.

Son zamanlarda bir çok bilim insanı "kademeli sürü bağışıklığı" hakkında konuşuyor. Toplumun yüzde 60'ı nı kademeli şekilde enfekte etmekten bahsediyorlar. 5 gün herşey serbest , 2 gün sokağa çıkma yasağı uygulanmasındaki kök sebep bu diye düşünüyorum. Sağlık sisteminde tıkanma yaratmadan, kovit servislerine aşırı hasta yüklemeden virüsü kontrol altında tutarak sürü bağışıklığı kazanmaya doğru gidiyor dünya.

İş yerimde, dost çevremde herkes ayakta geçirmiş. Tat kaybı, ateşi, göğüs batması olduğu halde bir çok tanıdığım test yaptırmaya gitmeden evlerinde izole etmişler kendilerini. İçinde bulunduğum cahil çevre psikolojik olarak çok yıprattı beni. Halimi hatırımı sorar gibi yapıp semptomlarım hakkında benden bilgi alarak kendilerine fayda sağlamış bir çok insan. Test yaptırarak bu süreçte anne ve babamdan uzak kaldığım için vicdanen çok rahatım, en büyük artısı bu oldu benim için.