Arkadaşlar öncelikler merhabalar,
Kendi hikayemi sizinle paylaşıp bundan sonraki süreç için bilgi alış verişinde bulunmak istiyorum.
Özel sektörde kimyager olarak çalışmaktayım.2018 Ağustos ayında saç ekimi gerçekleştirdim ve bu süreç sonunda mevcut saçların korunması ve ölmeye yüz tutmuş saçların çeşitli yollarla tekrar canlanabileceğini öğrendim.
Bu forumla tanışmadan önce yakın bir arkadaşımın gaziantepten aldığı bir solüsyonla saçlarını geri kazandığı görünce bende saçımın arka bölgesi için kullanmaya başladım.Kullanımın 2. ayında mesleğim gereği ve forumunuzdan okuduklarım neticesinde.ilacın finansterid+minoksidil türevlerine benzediğini tespit ettim ve yazığım şekilde bir solüsyon hazırladım.Sonuç olarak saç ekimi ve saç solüsyonu işe yaradı.3 ay gibi bir zamanda saçımın arka tarafı iyice kapandı.
forumun sayesinde bu solüsyonun yan etkisi olabileceğini düşünerek alternatif bir tropikal karışım arayışı içerisinde girdim.Tabiki bu süreçte sayısı yerli ve yabancı kaynak okudum.Müsadeniz ile işe beslenmeden başlayalım.Bu süreçte sizlenden gelecek değerli bilgilere de açık olacağım.Çünkü bilgi paylaştıkça güzeldir.
Saçlarını kelliklerine göre kaybeden herkes, hayatlarının bir noktasında, saç dökülmesinin geri dönüşümlü olup olmadığını merak eder .Saç dökülmesi olan birçok kişi, saç dökülmesini tersine çevirmek için yapabileceklerinin hiçbir şeyin olmadığını kabul eder.Neyse ki bu forumda öyle değil.Bu kapsamda piyasada sayısızca ilaç kullanılıyor ama bende tıpkı miracle gibi doğal tedavi ile geri döşüşüm yapmak istiyorum.Saç dökülmesinin geri dönüşümlü olmasının temel nedeni, erkek (ve dişi) kelliklerin doğal olmamasıdır. Modern yaşamın bir yan etkisidir ve ilk başta saç dökülmesine neden olan diyet ve yaşam tarzı alışkanlıkları vardır.Neyse ki, bu da doğru yapıldığında saç dökülmesini tersine çevirebilecek diyet ve yaşam tarzı alışkanlıkları olduğu anlamına gelir.Ha unutmadan söylemeliyim saç folekülü olduğu sürece saç kalınlaşır ve eski halini alır (bahsettiğim sarı sarı güçsüz tüylerdir) neyseki bu foleküller çook uzun süre hayatta kalır.
ediğimiz yiyecekler, metabolize edildikten sonra vücudumuzda metabolik atık olarak bilinen şeyi bırakır.
Yediğimiz yiyecek türüne bağlı olarak sindirim sonucunda kalan kül (atık yada posada denilebilir) vücudumuzda net asidik veya net alkali etkiye sahip olacaktır.
Bu, yediğimiz her yemeğin vücudumuzu daha asitli veya daha fazla alkalin yapacağı anlamına gelir.Doğru pH değerine sahip olmak vücudumuzdaki güçlü sağlık için çok önemlidir, çünkü hücrelerimiz, hormonlarımız, mitokondri ve vücudumuzdaki hemen hemen her şey çok daha verimli çalışır. doğru şartlarda.
Doğal ve sağlıklı pH'ımız hafif bir alkalin 7.4 olmalıdır.
Yararlı enzimler ve hormonlar etkili olmak için kesin alkali koşullara sahip olmalı, yıkıcı enzimler, hormonlar ve hastalıklar ise asidik koşullar altında ortaya çıkmalıdır.
Bu saç dökülmesini nasıl etkiler, soruyor olabilirsiniz? PH dengesi açısından bu, saç çizgimizi hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkiler.
İlk önce asidozun dolaylı etkilerini tartışalım (kanda, hücrelerde ve dokularda çok fazla asitlik). Vücudumuz yiyecek seçeneklerimiz nedeniyle daha asidik hale geldikçe, mikrop ve bakteri gibi hastalıklar gelişir.Vücudumuz asidozun neden olduğu hastalıklarla başa çıkarken, vücudumuzda dikkat çekici tüketim amacıyla saç büyütmek için enerji ve kaynak yoktur, bu nedenle yeni saç büyümesi yavaşça durur.Bunu döndürebilir ve vücudumuzu alkalize ederek lehimize kullanabiliriz, böylece hastalık ve bakteriler bu koşullarda hayatta kalamazlar.
Şimdi asidozun doğrudan saçımızın gücünü, kalınlığını, örtüsünü ve rengini nasıl etkilediğine bakalım. Vücut, net asitli yiyeceklerin saldırısı altında ideal pH dengesini (pH 7.4) korumaya çalıştığında, asiditeyi tamponlamak (iptal etmek) için vücudumuzun bazı kısımlarını geri almak (süzmek) gerekir.Asit ve alkalinin birbirlerini iptal ettiklerini (yani birbirlerini nötralize ettiklerini) kimya sınıfından hatırlayın.Bizim için en önemlisi, vücut asitleri (yani net alkalin kısımlarla nötralize eder) besin maddelerini vücudumuzun daha az önemli olan kısımlarından süzerek (çırparak) tamponlar.
Sağlığımızı korumak için asitliği tamponlamanın en iyi yolu azot ve kalsiyumu süzmektir.
En iyi azot kaynaklarından biri, keratin adı verilen baş kıllarında bulunan spesifik protein gibi proteindir. Bu amino asit saç molekülünün çoğunluğunu oluşturur.Çoğu insanda elde edilen sonuç , saçlarının uzaması , renk ve doygunlukta, mukavemet ve kalınlıkta bir azalma ve ardından saç çizgisinde durgunluk yavaşlamasıdır.Ancak asidoz kendini gösterir, bu kısa süreli belirtiler daha ciddi hastalıkların yolda olduğuna dair uyarı işaretleri olmalıdır. Neyse ki cevap basit.Vücudunuzu doğal pH'ına geri döndürerek saçlarınızın doğal büyümesini sağlayın.
Bugünün özeti şöyle olsun...Saç sağlığınız için kötü ortamlar oluşturan yapıları kovmak ve inhibe edebilmek için kendimizi parçalıyoruz.Oysaki bu ortamın oluşmasını önleyerek savaşımızda çok daha avantajlı olabileceğiz.Sonrasında yaptığımız tedavi ise bize beklenilenden çok daha fazla katkı sağlayacaktır.Unutmayın vücudunuz ne kadar olumsuz etki yaparsa kullanılan ilaç ve tedavilerin etkisi o kadar azalacaktır.Bugünlük bu kadar ama beslenme için gerekenleri de sizlerden gelen yorumlara göre devam edeceğim.Sonraki aşamalar tropikal solüsyonlar ve saça zarar veren yapıların ortadan (dht v.s.) kolayca kaldırılması olacak...