Sayfa 2/2 İlkİlk 12
18 sonuçtan 11 ile 18 arası

Konu: Saç dökülmesi ve Şeker Hastalığı (İnsülin direnci İlişkisi)

  1. #11
    Bugün canan karatay'ı izledim ezberbozan şeyler söylüyordu. genetik dökülme diye bişey olmadığının insülin direncine dayanıksızlıktan ileri geldiğini bu şekilde saç döküldüğünden bahsediyordu.

  2. #12
    Moderatör
    Üyelik tarihi
    29.07.2014
    Mesajlar
    952
    Alıntı Miracle Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    mantarları tamamen öldüremez keto zaten en güçlü fungusit değil
    yine de mantar ana sebep gibi durmuyor çünkü mantarla ilgisi olmayan tedaviler sonucu saç çıkışı yaşanabiliyor

  3. #13
    SaçımınDoktoru Üyesi forumcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.08.2014
    Mesajlar
    334
    Ben biraz çılgınca işlerin adamıyım. Düşüncelerim de çılgındır Konu ciddiyetten uzaklaşmasın diye detaya girmeyeceğim ancak genetik diye tabir edilen dökülme şeklinin ailesel olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak şu sıra epigenetik konusuna da ağırlık veriyorum ve aslında genetik dediğimiz bir çok süreçte genel kanıların değişebileceği güçlü dayanaklar söz konusu.

    Mantarların dökülmeye olan etkisine gelirsek tek sebebin bu olması zaten mümkün değil. Lakin epigenetiğin bize açıklayabildiği kadarıyla ailesel yatkınlıkların yaşam sürecinde çevresel koşulllarla tetiklenmesi silsile oluşturup kaçınılmaz bir son hazırlıyor. Ailede görülen diyabet örneğinde yeni doğanların risk altında olduğu doğru ancak asıl yeni yetişenlerin o hastalığı yaşama sebebi aynı sofra kültürünün devam etmesi. Mantarlardan devam edecek olursak yukarıda bahsettiğim haliyle tek sorumlu olarak göremeyiz ama silsileyi ele alırsak ortaya şu sıkıntılar çıkar. Ağır metaller, enflamasyon, toksinler, enzim eksikliği, yetersiz sindirim, mineral eksikliği, sapıtan bağışıklı sistemi. Bunların hepsi sinerjetik olarak etki ediyor. Muhtemelen birisi varsa diğerleri de vardır. İşin güzel tarafı ise birisi iyileştiği zaman da hepsi iyileşiyor. Örnek insülin direncini kırmak için uygulanan protokol hem mantarları hem de sebep olduğu toksinlerin atılımını kolaylaştırıyor.

    Şu hususa da küçük bir giriş yapayım. Konu çok derin lakin hepimiz stres faktörünün durumumuzu ne kadar sıkıntıya soktuğu biliriz. Düşünce gücü vs klişe olacak lakin vücudun böbreğinden, ciğerlerinden ya da saçından vazgeçmesi için nasıl bir süreci tetikledik. Borsada zararı telafi edemeyecek noktaya doğru gidenler artık zararı kabullenip işlemi kapatırlar buna da kol kestik derler. Nasıl bir ruhsal süreç kendini bu şekilde dışa vurdu. Unutulmaması gereken şey en ufak bir sıkıntıda dahi mide veya bağırsaklarımız etkilenirken vücudumuzun en büyük organı olan deri kendini nasıl koruyabilir ki?

  4. #14
    SaçımınDoktoru Üyesi fhm001 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.08.2014
    Mesajlar
    293
    Kortizol hormonu vucudun stresli bir olaya karsi koymasiyla uretilir ve kandaki glikoz oranini arttirir asiri uretilmesi seker hastaligina sebep olur ve proteinleri enerjiye cevirir yaglari biriktirir sac ihtiyaci olani alamazsa tabi dokulur stresin sac dokulmesine asıl nedeni budur ve kortizol merhemleri ciltteki egzama icin kullanilir yani antikortizol egzamaya iyi gelir seks kortizol hormonunu tetikler ve salgisini arttirir bir kac bilgide benden olsun.

  5. #15
    SaçımınDoktoru Üyesi fhm001 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    27.08.2014
    Mesajlar
    293
    Fazla mast ve seks durumlarinin bu turden sac dokulmesiyle bir iliskisi vardir kel insanlar genel olarak konusuyorum libidosu yuksek insanlardir dikkatinizi cekmek isterim .

  6. #16
    Alıntı forumcu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben biraz çılgınca işlerin adamıyım. Düşüncelerim de çılgındır Konu ciddiyetten uzaklaşmasın diye detaya girmeyeceğim ancak genetik diye tabir edilen dökülme şeklinin ailesel olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak şu sıra epigenetik konusuna da ağırlık veriyorum ve aslında genetik dediğimiz bir çok süreçte genel kanıların değişebileceği güçlü dayanaklar söz konusu.

    Mantarların dökülmeye olan etkisine gelirsek tek sebebin bu olması zaten mümkün değil. Lakin epigenetiğin bize açıklayabildiği kadarıyla ailesel yatkınlıkların yaşam sürecinde çevresel koşulllarla tetiklenmesi silsile oluşturup kaçınılmaz bir son hazırlıyor. Ailede görülen diyabet örneğinde yeni doğanların risk altında olduğu doğru ancak asıl yeni yetişenlerin o hastalığı yaşama sebebi aynı sofra kültürünün devam etmesi. Mantarlardan devam edecek olursak yukarıda bahsettiğim haliyle tek sorumlu olarak göremeyiz ama silsileyi ele alırsak ortaya şu sıkıntılar çıkar. Ağır metaller, enflamasyon, toksinler, enzim eksikliği, yetersiz sindirim, mineral eksikliği, sapıtan bağışıklı sistemi. Bunların hepsi sinerjetik olarak etki ediyor. Muhtemelen birisi varsa diğerleri de vardır. İşin güzel tarafı ise birisi iyileştiği zaman da hepsi iyileşiyor. Örnek insülin direncini kırmak için uygulanan protokol hem mantarları hem de sebep olduğu toksinlerin atılımını kolaylaştırıyor.

    Şu hususa da küçük bir giriş yapayım. Konu çok derin lakin hepimiz stres faktörünün durumumuzu ne kadar sıkıntıya soktuğu biliriz. Düşünce gücü vs klişe olacak lakin vücudun böbreğinden, ciğerlerinden ya da saçından vazgeçmesi için nasıl bir süreci tetikledik. Borsada zararı telafi edemeyecek noktaya doğru gidenler artık zararı kabullenip işlemi kapatırlar buna da kol kestik derler. Nasıl bir ruhsal süreç kendini bu şekilde dışa vurdu. Unutulmaması gereken şey en ufak bir sıkıntıda dahi mide veya bağırsaklarımız etkilenirken vücudumuzun en büyük organı olan deri kendini nasıl koruyabilir ki?
    Bu olumsuz beslenme koşulları ve diğer şartlara sahip bir çok gür saçlı insan var dediğin gibi ya vücut stop loss hedef organı buralar yapıyor olabilir. Aynı durumda farklı biri pankreas ya da böbrekten kayıplar veriyor olabilir. Yani olumsuz koşulların vücutta yanlış bir alarm verip ortalığı kol bacak kesilen bir savaş alanına çevirdiği kesin. Kiminde sedef olur kimi böbrek leri bitirir kiminde saçlar. Herne olursa olsun bu mekanizma dişlilerine sıkışan organ farklıda olsa sebepler aynı gibi görünüyor. Erkek tipi dökülmede bu mekanizma androjen + kortizol benzeri stres savaş hormonları (bknz çiftleşme halinde boğalar) + bu hormonlara alarm üreten folikül güvenliği + inflamasyon + alarma cvp veren enzimleri görüp dökülme kararı üreten hücre içi kimya. Bu sürecin başına herşey i ekleyebilir siniz stres şeker sindirim toksin fazlalığı vs... iyileşme olunca durum düzeliyor bunuda ekleyeyim. Benim dökülme yaşanan yerde inflamasyon neticesinde uyuşma cansızlık olurdu şimdi uzun ara versem de şakaklar canlo kalıyor ama vertex o kadar dayanıklı değil çünkü iyileşme süreci devam ediyor.
    Karma Peptid, AdvanCell, Setipiprant, Saf kafein, RU58841 dönüşümlü olarak kullanıyorum minoxidil haftada 1-2 olacak şekilde kullanırım bazen haftayıda atlarım. Bu tedaviden önce Miracle vardı ve gerektiğinde etki tazelemek için tedaviye ekleyeceğim Ana amacım en hafif doğal ve yan etkisiz tedavileri deneyip aktarmak. Deneyimlerime göre en sorunsuz ve sağlıklı tedaviler sırasıyla Peptid, Setipiprant Cellagance Saf Kafein ve RU58841


    Mesajlara elimden geldiğince dönmeye çalışıyorum .

  7. #17
    Buyrun bugün ki hürriyet haberi, Ne kadar doğru şeyler düşünüyormuşuz...


    RİSK YÜZDE 40 DAHA FAZLA

    ABD'de yapılan araştırma, 45 yaşında hem tepe hem de şakak bölgesi açılanların hızlı seyreden prostat kanseri türüne yakalanma riskinin yüzde 40 fazla olduğunu gösterdi. Araştırmaya 40 bine yakın erkek katıldı. Bu kellik türünden muzdarip erkeklerde agresif prostat kanserine yakalanma riskinin arttığı görüldü.

    KELLİĞİN NEDENİ ERKEKLİK HORMONUNUN ARTMASI

    Ancak bilim adamları kelliğin diğer türleri ve prostat kanseri riski arasında bağlantı bulunmadığına dikkati çekti. Kelliğe erkeklik hormonlarının artmasının yol açtığını belirten bilim adamları bu durumun da kanseri tetikliyor olabileceğini belirtti.

    Bilim adamları, sonuçların başka araştırmalarla doğrulanması halinde, agresif (hızlı seyreden) prostat kanserine yakalanma riski daha fazla olanların "kellik türünden" anlaşılabileceğini ve erken teşhisin mümkün olabileceğini vurguladı. Araştırmanın sonuçları "Journal of Clinical Oncology" dergisinde yayımlandı.

    NELERİN BELİRTİSİ?

    Saç dökülmesi ayrıca kalp hastalığı, prostat büyümesi, stres, tip 2 diyabet, kadınlarda polikistik over sendromu, tiroid sorunları, immün sistem sorunları gibi hastalıkların bir belirtisi olabilir. Ancak erkeklerde saç dökülmesinin erkekler için iyi bir tarafı da olabilir. Eğer saçlar yüksek testosteron seviyesi nedeniyle dökülüyorsa bu cinsel hayatının daha iyi olacağı anlamına geliyor. Çünkü yüksek testosteron saç köklerinin zayıflamasına neden olduğu gibi libidoyu da artırıyor.

    Kaynak: Saçı dökülen erkeklere bir iyi birkaç kötü haber - Hürriyet Sağlık
    Karma Peptid, AdvanCell, Setipiprant, Saf kafein, RU58841 dönüşümlü olarak kullanıyorum minoxidil haftada 1-2 olacak şekilde kullanırım bazen haftayıda atlarım. Bu tedaviden önce Miracle vardı ve gerektiğinde etki tazelemek için tedaviye ekleyeceğim Ana amacım en hafif doğal ve yan etkisiz tedavileri deneyip aktarmak. Deneyimlerime göre en sorunsuz ve sağlıklı tedaviler sırasıyla Peptid, Setipiprant Cellagance Saf Kafein ve RU58841


    Mesajlara elimden geldiğince dönmeye çalışıyorum .

  8. #18
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    27.09.2016
    Mesajlar
    11
    Bugüne kadar bu forumda okuduğum kısa ama en harika konu veya konulardan biri. Bilgilerini paylaşan dostlara çok ama çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •