Aslında bir şeylerin çıkmasını beklemek hata değil. Umut'un haklı olduğu konu şu; evet yalan söylüyorlar. Baya baya yalan söylüyorlar. Umut'un haksız olduğu konu şu; umutlanmak
Şimdi buraya mahfi eğilmez ya da daron acemoğlu minvalinde bir şeyler yazmayayım ama dünyadaki her firma bugün halka arz noktasına gelmek ister. Yani borsaya girmek ister. Halka arz edilen firmaların para kazanması inanılmaz kolaydır. Hiçbir şey üretmeden, toplu iğne bile piyasaya sürmeden olağanüstü paraları sadece spekülatörler aracılığıyla kazanırlar ki burda ilgili olanlar bilir 21. yyın neo-liberal düzeni tamamen bunun üzerine kurulmuştur. Son 20 yılda tüm dünyada iktidar olan partilere bakarsanız bunu daha net anlayabilirsiniz zaten. Bu firmalar saç ile ilgili yada insanların yaşam kalitesini arttıracak belli olgularla ilgili çalışma yapmıyorlar. Yani hiçbirinin hiçbir konuda çalışma yaptığı yok. Fakat piyasaya çalışma yapılıyormuş algısı yaratılıyor. Belki belli firmalar gerçekten saç için olmasada cilt üzerine faaliyetler yürütüyor olabilir fakat saç üzerine çalışma yaptığını söyleyen firmaların hiçbiri bizim burda okuduğumuz ya da anladığımız ölçüde bu işi yapmıyor. Şimdi kanıt ne diyeceksiniz? Çok basit. Halka arz durumlarına ve piyasa değerlerine bakarsanız böyle bir çalışmanın olmadığını anlarsınız. Yada şöyle ifade edeyim. Çalışma varsa bile daha 1 mm dahi yol katedemediler. Tabi bu ihtimale ben inanmalı mıyım? 1999 yılının sonuna doğru Microsoft tablet çıkaracağını duyurdu. Daha ortada herhangi bir tablet olmadan değerini 4 kata yakın bir biçimde arttırdı. Hatta öyle ki Apple ilk tabletini piyasaya sürdüğünde microsoftun o dönem silikon vadisinde elde ettiğini elde edemedi. (sadece ipad için konuşuyorum) Üstelik ipad tüm zamanların en çok satan teknolojik aleti ünvanını o dönem eline geçirmesine rağmen nasıl olduda Microsoft'un elde ettiğini elde edemedi? Çünkü Microsoft bu tablet üzerinde çalışmaya başladığında ve patent toplamaya başladığında dünyada bırakın tableti, ekranına dokunulabilen herhangi bir cisim yoktu. Bu çağötesi girişimin fikri bile şirketi canavarca büyüttü. Piyasa böyle işler. Bugün herhangi bir firma gerçekten bu sorunun çözümüne bırakın yaklaşmayı bu konuda 1 mmden fazla yok katetse ne olacak sanıyorsunuz? 100 milyar dolar seviyesinin üstüne çıkar haftalar içinde. Çünkü halka açık piyasada o kadar değerlenirler ki akılalmaz. Fakat bunu yapmak çok zor hatta imkansız. Günümüz teknolojisi ve tıbbi ilmi saç teli çıkaramıyor ve çıkaramayacakta. Kopyalayamıyor yahut folikül çoğaltamıyor. Bu olmayacakta. Firmalar ve uzmanlarda bunun gayet bilincinde. Peki ne yapıyorlar? Ustaca çalışıyormuş gibi yapıyorlar. Fakat asla kesin konuşmuyorlar. Asla rekabetçi dil kullanmıyorlar. Pazardakiler birbiriyle rekabet haline bile girmiyor. Mesela samumed çıkıpta replica ile yada komple riken ile mücadeleye girişmiyor. Ortada hiçbir kızışma rekabet ya da amaca çabuk ulaşma gayesi yok. Çünkü hepsi biliyor ki saçla ilgili sistematiği çözdüğün an pankreas kanserini çoktan çözdün demektir. Saç çıkarma mevzu tüm kanserlerin çözümünden bile çok daha zordur tıbben. İmkansız bir şeyi talep edip öylece hani hani nerde niye yok diyen bizleriz. Saç çıkarmak titan uydusuna insanla inmekten daha zor. Çünkü saç birçok kontrolsüz bölünmeden (kanser p35 geni) farklı olarak 10larca hatta 100lerce farklı gene bağlı. Kafamızda 100 binden fazla organ var. Ve biz tıptan organ kopyalamasını yahut işlevini kaybeden organları geri getirmesini talep ediyoruz. Belkide yeryüzünün kuantum vs gibi absürt konuları dışında en zor şeyini talep ediyoruz. Umutsuzluğa kapılmaya gerek yok bu durumda. Çünkü umutsuzluğa kapılmak için umut ışığı gerekir. Bu konuda umuda kapılmanın manası dahi yok. Önümüzdeki muhtemelen 500 seneye kadar asla çözümünün yanına bile yaklaşılamayacak bir konuyu tıptan beklemek biraz acımasızca. Çünkü saç çıkarmak bilinen birkaç bilimsel ünite hariç en zor konu yeryüzündeki. Hala neden dökülğyor konusu bile net bir biçimde ortaya konulamamışken tutupta niye çıkartamıyoruz sorusunu sormanın bir anlamı yok. Samumed denen şarlatan grubundan sevgili osman kibar saç dökülmesini bitirdik. Kanserli hastalarıda iyileştirip evine yolladık dedi İzmir'de. Neden İzmir'de biliyor musunuz? Çünkü Oklahama'da Maryland'de New York'ta California'da veyahut Kanada Toronto'da Vancouver'da bunu derseniz
Nature ve Science dergisi editörleri sizi yapar bir dildoya çevirir. Öyle aşağılarlar ki nefes dahi alamazsınız. Ama İzmir'de dersin. İzmir Türkiye'de çünkü. Türkiye'de bu numarayı yerler. Abd'de bu numarayı sadece wall street yer
Oda bilerekten yer. O sebeple daha tırnak makası üretmemiş samumedin şirket değeri 10 milyar doların üzerinde. Tertemiz klinik vurgun. Kimse saç çıkaramayacak yada ileri seviyeyi kanseri çözemeyek bu yüzyılın en azından ilk yarısında. Beynimizi matrix gibi bir simulatöre aktarıp ölümsüzlüğü oluşturma ihtimalimiz saç çıkarmadan daha kolay. Bu simulasyon olacaktır ama saç çıkacak mıdır? hiç sanmıyorum. Umarım başarırlar. Ve yanılıyorumdur.