İzmitli konuyu çok güzel özetlemişsin. İngiliz nöroloğun oğluna otizm tanısı konunca, kadın bildiklerini unutup bağırsaklara yönelerek oğlunu otizmden kurtardı. Çocuğu olmayan insanlar, canan karatayın dediklerini uygulayıp çocuk sahibi olmuşlar. Aslında insan vücudundaki bağışıklık sistemi, her şeyi yenebilecek güçte ama bu sistemi çökertmek için GDO lu tarımı insanlara kakaladılar ve insanı bozdular. Her hastalık doğru tedavi ile devasına kavuşur ama insanlık-düşmanlarının para kaynağı kesilir. Mesela; kanser çok çabuk yenilebilen bir hastalık olsa ki öyle, onkolojide uzmanlaşanların sayısı ne hale gelir? Hastalıklar üretilmesi ve sebep olunmasa neden bu kadar insan doktor olmak istesin? Çoğu para için evladım doktor olsun derdinde...

Yine de saç dökülmesinin otoimmün bir hastalık olmadığı kanaatindeyim. Dışarıdaki etkenlerin sadece bir yere kadar etkili olduğunu düşünüyorum. Yediklerimiz ve içtiklerimizin etkisi de keza öyledir. Genetik lafını çöpe at gitsin! Yani bu saç dökülmesini telaşla durdurmaya çalışmak yerine , bu neden oluyor diye düşünülmüyor. Bu bazı organların tam fonksiyonla çalışamaması olabilir mi? Hücresel bazda bir sıkıntı? ... Gerçek bilim olsa bunu şimdiye çözmüştü!