Sayfa 3/3 İlkİlk 123
28 sonuçtan 21 ile 28 arası

Konu: Otacı Isırgan Özlü Şampuan

  1. #21
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    06.07.2015
    Mesajlar
    24
    aynen anl arkadaşımız doğru söylemiş , bazı adamlar bilmeyenler için söylüyorum onlarada yazık acıyorum dışarda görüyorum şampuana saç çıkaracak diye dünyanın parasını veriyor , bazılarıda bundan rant elde ediyor.Yine yağ mevzunda ise şunu söyleyim bir sürü bu forumda dahil kullanan olmuş geçmiş şeylere baktım eğer faydalı olsaydı bu insanlar foto çeker atardı bişey yapardı.Keşke faydalı olsa teoriden öteye gidemez sanırsam , bu kadar insan para harcıyor onu alıyım bunu alıyım , yazık gerçekten ümid ediyor falan.Yeşilçay mesela 6 ay kullanmışlar kullananlarda yüzde 33 saçları güçlendirdi artırdı deniyor , peki soruyorum bu çayı güneydoğu asyada adamlar ömür boyu içiyor kellik yok mu o insanlarda veya çok az diye bir şey duydunuz mu keşke fayda etsede kurtulabilsek kellikten.

  2. #22
    Moderatör muros - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    02.08.2014
    Mesajlar
    794
    bu sls işi kafamı karıştıriyor zaten bitkisel kökenli bişey değil mi ve de sls içermeyen şampuanda ise ona yakın bi madde bulunuyor içindekiler kısmına bakın sodium... ile başlayan bişey varsa oda slsnin bir türü oluyor bence bu firmaların bi oyunu çünkü kimyasal olmadan şampuan kopurmez bile

  3. #23
    Alıntı emrah38 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Dökülme nedeni yüzde 90 genetik oluyor erkeklerde genellikle, genetik dökülmeyi durdurduğuna ben pek inanmıyorum ,faydası vardır belki ama bir sürü insan bu dertten müzdaripken bu ürünler bu denli faydalı olsa kellik kalmazdı,bundan 2 3 sene önce çam yağı çıkmıştı Tanju Çolak ile birlikte saç dökülmesine faydalı ,saç çıkartıyor şöle böle 6 ay sonra vurgunu yapıp kayboldular piyasadan bir sürü insanı kandırdılar ,zaten kafa derisinden içeri emilmediğini söylüyor bilim insanları yağların ,En basitinden aktara gidiyorsun adam faydalı diyor saç için yılan yağı vb. işin komiği adamın kafasında saç yok
    Elbette... Genetik dökülmeyi finasterid ile durdurmayı bile başaramayan var, kıytırık yağ mı durduracak... Ancak bilmemiz gereken şey, bu etkenlerin ne kadarına ihtiyacımız olduğudur. İleri seviye dökülmesi olan insanlar bitkisellerle ne kadar ileriye gidebilir bu tartışılabilecek bir şey, bünyeye göre değişir. Ancak şu bir gerçek ki, hem sitedeki deneyimler, hem de kendi deneyimlerim ile, bitkisellerin saça oldukça faydalı olduğu, en azından desteklediği söylenebilir.

    ...Ancaak, işte bu kişi yıllardır minox döngüsüne giren, senelerdir finas kullanan, birkaç defa bırakıp başlamış kişi değildir. Çıtayı o kadar yükseltmiş ve sentetik etkenlerle kazandığı saçlarını yine o ilaçlara muhtaç bırakmış ki, önüne hiçbir bitkisel yol geçemez. Çünkü ilaçların özelliği budur zaten. Sana -atıyorum- yirmi kilo üzümde bulunan anti dht etkenini hapa sıkıştırır verirler. Halbuki sen bitkiselinde bu kadar yeterli bir tedavi uygulamıyorsun...

    Reseptör yoğunluğu, dht'ye karşı duyarlılık seviyesi, saç foliküllerinin ne kadar yıprandığı ve ölmeye yakın olduğu. Her şey bu tedavi yöntemlerinde birer parametre oluyor. Bu nedenle kimsenin bu ilaçlar hakkında kesin konuşmasını doğru bulmuyorum ben... Ben bile kesin konuşamam kendi kullandığım şeyler için, her zaman önerirken diyorum bu sitede, dikkat edin herkeste etkili olmayabilir ama deneyin diye.

    Bu yola baş koyduysak, deneme yanılma ile bir şeyler keşfetmeye alışmamız gerekiyor derim. Herkes öncelikle kendi doktorudur.

    Geçmiş olsun.


    EK: Yağların zaten saçın altına girmesi amaç değil, yağın amacı taşıyıcı olmasıdır, etken maddeler derisinden emilip kendi işlevlerini yerine getirirler. Kalan yağı zaten banyoda yıkamış oluyoruz. Eğer çimenli toprak sulamak gibi, sıvıyı çeken bir mekanizma olsaydı kafa, zaten yağlı kalmazdı ve yıkamaya da gerek olmazdı...

    Tekrar geçmiş olsun.
    Konu Arpad tarafından (20.07.2015 Saat 07:00 ) değiştirilmiştir.

  4. #24
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    06.07.2015
    Mesajlar
    24
    Alıntı Arpad Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Elbette... Genetik dökülmeyi finasterid ile durdurmayı bile başaramayan var, kıytırık yağ mı durduracak... Ancak bilmemiz gereken şey, bu etkenlerin ne kadarına ihtiyacımız olduğudur. İleri seviye dökülmesi olan insanlar bitkisellerle ne kadar ileriye gidebilir bu tartışılabilecek bir şey, bünyeye göre değişir. Ancak şu bir gerçek ki, hem sitedeki deneyimler, hem de kendi deneyimlerim ile, bitkisellerin saça oldukça faydalı olduğu, en azından desteklediği söylenebilir.

    ...Ancaak, işte bu kişi yıllardır minox döngüsüne giren, senelerdir finas kullanan, birkaç defa bırakıp başlamış kişi değildir. Çıtayı o kadar yükseltmiş ve sentetik etkenlerle kazandığı saçlarını yine o ilaçlara muhtaç bırakmış ki, önüne hiçbir bitkisel yol geçemez. Çünkü ilaçların özelliği budur zaten. Sana -atıyorum- yirmi kilo üzümde bulunan anti dht etkenini hapa sıkıştırır verirler. Halbuki sen bitkiselinde bu kadar yeterli bir tedavi uygulamıyorsun...

    Reseptör yoğunluğu, dht'ye karşı duyarlılık seviyesi, saç foliküllerinin ne kadar yıprandığı ve ölmeye yakın olduğu. Her şey bu tedavi yöntemlerinde birer parametre oluyor. Bu nedenle kimsenin bu ilaçlar hakkında kesin konuşmasını doğru bulmuyorum ben... Ben bile kesin konuşamam kendi kullandığım şeyler için, her zaman önerirken diyorum bu sitede, dikkat edin herkeste etkili olmayabilir ama deneyin diye.

    Bu yola baş koyduysak, deneme yanılma ile bir şeyler keşfetmeye alışmamız gerekiyor derim. Herkes öncelikle kendi doktorudur.

    Geçmiş olsun.


    EK: Yağların zaten saçın altına girmesi amaç değil, yağın amacı taşıyıcı olmasıdır, etken maddeler derisinden emilip kendi işlevlerini yerine getirirler. Kalan yağı zaten banyoda yıkamış oluyoruz. Eğer çimenli toprak sulamak gibi, sıvıyı çeken bir mekanizma olsaydı kafa, zaten yağlı kalmazdı ve yıkamaya da gerek olmazdı...

    Tekrar geçmiş olsun.
    saçı canladırmak için ihtiyacımız var, genetik dökülmesi olmayan adamlar için çok iyi ürünler.Elbette tartışılabilir ne kadar ileri gidilebileceği fakat bunu tartışabilmemiz için kullanan insanlardaki gelişmeyi görebilmemiz lazım,ne güzel başarı hikayelerine piyasada kullanıla minox miracle finasın etkilerin gelişmeyi yazıyorlar.Bu şekilde bitkileri düzenli kullananlarında olsa daha aydınlatıcı olur.
    Sizde kullanıyor musunuz baktım belki çok az etkisi olmuştur ,belki daha kötüdür ama tahminim kayda değer etkisinin olmadığı.
    Bilmiyorum bana inandırı gelmiyor. Bende kullanıyorum bitki karşı değilim tek söylemek istediğim mucize beklemeyin ,saçı canlandırırlar.

  5. #25
    SaçımınDoktoru Üyesi Tıbbiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    31.07.2014
    Mesajlar
    1.089
    Alıntı Arpad Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yağlar vesaireler, bunlar kişiden kişiye değişir etkisi. Eğer her insanın dökülmesi tek tip şekilde ilerlese, etkenlere ihtiyaç artıp azalmasa, bu sitedeki herkes en iyi sonucu veren, nihai bir tedavi modeli ile kafadaki saçları tutardı.

    Neyin yarayıp, neyin yaramadığı kafadaki dökülme seviyesi ve şiddetine bağlıdır. Yağların içindeki etken maddeleri bu nedenle yok sayamayız, sadece o ektenler kafadaki dökülmeyi durduracak kadar fazla değiller. Dökülmesi çok ağırdan olan ve agresifliği nispeten daha az yaşayan bir insana belki fayda edebilir yağlar.

    Mesela ben tam durdurduğunu görmesem bile, aşırı fayda ettiğine şahit oluyorum.
    siz hangi yağları kullanıyorsunuz hocam ?

  6. #26
    SaçımınDoktoru Üyesi kelaynak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.05.2015
    Mesajlar
    217
    Ben de saf zeytinyağı ( İzmirde bir çiftlikten litresini 50 tl ye almıştım.) , Sarımsak ve Yumurta akını ıkı ay boyunca uygulamıştım.Etki ettiğini düşünüyorum fakat hem koku hem de saçın yıkanma zornluluğu yüzünden çok erken pes etmiştim.

  7. #27
    arkadaşlar merhaba. herkese başarılar dilerim saç çıkarmaya çalışma savaşımında. siteye yeni üye oldum. dün geceden beri bayağı şey okudum burada. Çok faydalı bir mekan. Kuruculara ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.

    Minox ilkin harbiden kısa sürede etki emişti 3 yıl önce.

    sonra bıraktım, ve kaybettim tepeyi.

    sonra 2500 greft ektirdim ön tarafa. Ardından arkaya düzenli minox kullandım. günde 1 tane de xpecia.

    minox gene işe yaradı, ama bu sefer çok beklemem gerekti: bir buçuk sene!

    yani iyi kötü durmuştu dökülmem. ama sonra, Vücudumdaki kıl kalite artışı ve bazen yaşadığım taşikardiden kurtulmak için 4 ay önce bırakıp hair pramanın losyonunu ikame ettim. hair forte. Ama sonuç hüsran.

    asla yerini tutmadı. ve iyi şeyler de hissetmedim. şimdi tekrar minoxa başladım.

    Tabi dün bayağı şey okudum. Çoğunuz 'aşmışsınız' artık! Min + dut falan: tüm deneysel çabaları takdir ettim açıkcası.

    Gerçekten ilham verici ve pozitif şeyler. Ben şimdilik Minoxla devam edeceğim. Ha, söylemeyi unuttum 6 7 aydır da folixir kullanıyorum. şampuan ve losyon, ön taraf için. Dermarollere yeni başladım.

    Dutu çok merak ediyorum, minoxa ancak zor anımda eklemeyi düşünüyorum. Belki döngü olayında falan.

    Ben aslında karanfil kürüyle ilgili düşüncelerinizi soracaktım?

    Kaynatıp sürülmesi? veya birkaç gün bekletilmesi? veya başka bitkilerle bir şeylerin yapılması? Zira Miracle hoca bitkilere yönelmiş son olarak..

    Son çare gene bitkiler gibi.

    AMA HANGİ BİTKİLER?

    Saygılar, iyi akşamlar...

  8. #28
    Alıntı Tıbbiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    siz hangi yağları kullanıyorsunuz hocam ?
    Ben kendi yaptığım yağ karışımını kullanıyorum. Bunun içinde en garanti madde muğlalı bir arkadaştan aldığım saf zeytinyağı oluyor. Belki duymuşsunuzdur, içindeki oleanoic asit erkek tipi kellikle savaşmak için çok önemli bir madde. Ayriyeten taşıyıcı bir yağ zeytin yağı. Bunun içine çam terebenti(damar genişletme etkisi), lavanta yağı(fitoöstrojen yani dht antagonisti), susam yağı, badem yağı gibi yağlarla harman yapıp havanda sarımsak, havuç vb. ezip atıyorum içine. Bu ikili de damar genişlemesi, kan dolaşımının hızlanması, dolayısı ile saçların daha iyi beslenip, etken maddelerin daha iyi alınması için önemli görüyorum.

    Bunun haricinde aynı yağ karışımının içine bemiks, bepanthen, evin atıyorum ki e ve b vitaminleri alabilelim. En çokta bunları ekleyip, çıkartınca performansta artış ve azalış oluyor. Bu üçlüden çok memnunum.

    Bunun haricinde ince kıyım kuru yakı otu ve ısırgan da atıyorum yağın içine, içlerindeki anti dht etkenleri aktarıcı zeytinyağına bıraksınlar ve yağ ile faydaları geçsin diye. Tentürün yağlı ve daha kompleks versiyonu gibi düşünelim. Son yaptığım kavanozda, pgd2 inhibe eden yeşil çay ve sirke bir miktar, zerdeçal(curcumin) keten tohumu, hatta maya bile kullandım. Lavanta, nane ekledim. Yağın rengi yeşil oldu resmen, bir iki gün önce süzmüştüm, şimdi de süzülmüş vaziyette bekletiyorum bir süre. Sonra haftada bir bunu uygulamaya başlayacağım.

    Bir diğer tedavi de, alkol çözeltili tentür tedavim. %30 alkol çözeltinin geri kalan %70lik sıvı kısmı demlenmiş bitkilerden oluşuyor. Bitkiler yine yukarı da saydığım bitkiler. Tentür oluşumunda bu sıvı için kavanozun beşte biri kadar yukarda saydığım bitkiler ve soğan koydum. Soğanda damar genişlemesi için faydalı. Bir miktar kokusu belli olmayacak kadar sirke var. Bunu hala kullanmadım, bu kadar çok bitki kullanmak ne kadar doğrudur bilmiyorum ancak deneyip göreceğiz. Kokusundan şikayetçi değilim, ancak güzel bir esans bulursam damlatıp kokusunu güzelleştirmeyi düşünüyorum. Çünkü bu spreyi gün aşırı kullanmayı planlıyorum.

    Şu an tedaviden memnunum, bir süre daha gözlemleyeceğim eğer iki ayda dökülmede durma ve azaltma gibi bir etkiyle karşılaşırsam ayrıntılı bir konu açmayı düşünüyorum. Öteki sefer bu kadar fazla bitki kullanmak yerine, kullanacağım bitkileri daha fazla kullanmayı planlıyorum.

Sayfa 3/3 İlkİlk 123

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •